Damga Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert, “Bugün haber kanallarına bakın. 30 kanal olsa hepsinde 3 gazeteci konuşsa toplam 90 gazeteci konuşuyor. Kaçı gerçek gazeteci? Kaçı sadece gazetecilikten kazandığı parayla geçiniyor? Bu zamanda gerçek gazeteci bulmak çok zor” dedi.
PA TV’nin Youtube’da yayınlanan Özlem Çamoğlu İle Özde Söz programına konuk olan Damga Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert, mesleğe ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yerel gazetecilikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Mert, “Yerel gazetecilik demek artık ne demek doğru bilmiyorum. Büyükçekmece’deki bir olayı haber olarak yazıyorsunuz, tweet atıyorsunuz Çin’de dahi okunuyor. Ben hep söylüyorum haber yereldir ama gazetecilik küreseldir. Öte yandan yerel basının her ülkede olduğu gibi bizde de önemli etkileri vardı. Yüz yıllık tarihimizde baktığımızda yerel gazeteciliğin ekonomiye, siyasete katkısı çok. Eskiden de böyleydi. Bir sarayın gazetecileri vardı bir de Kuvay-ı Milliye’ci gazeteciler vardı. Bunlar genelde Anadolu’da olan Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş mücadelesine destek veren gazetecilerdi. Kuvay-ı Milliye’ci gazetecilerin aksine sarayın gazetecilerinin ise durduğu yeri biliyoruz. Ezcümle mahalli gazetecilik aslında bu ülkeye çok katkısı olan bir anlayışın ürünüdür. Ama artık bu çağda ben yerel gazetecilik kelimesinin kullanılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü her şey dijital. Mesela Narin cinayetinde Diyarbakır’daki olayı tüm dünya öğrendi. Orada bir yerel gazetecilik mi vardı yoksa genel mi buna öyle bakmamız lazım” dedi.
HABERCİLİK ANLAYIŞI ÇOK DEĞİŞTİ
Gerek yerel gerekse de ulusal basında habercilik anlayışının değiştiğinin altını çizen Mehmet Mert, “Biz İstanbul’un batısındayız. Burada eskiden belde belediyeleri vardı. Silivri’nin, Çatalca’nın, Büyükçekmece’nin belde belediyeleri vardı, onlarca kadar. 2009’da bunlar kapandı, bizim bölgenin yerel basın anlayışı da değişti. Bu aslında sadece yerelde de değil genelde de değişti. Zira haberin ektisi değişti. Eskiden bir haber, bir başlık belediye başkanını koltuğundan ediyordu. Hükümeti sarsıyordu. Şimdi ise böyle değil. Sosyal medya sebebiyle haberin etkisi gücünü kaybetti. Sen şimdi sert bir haber yapıyorsun adama deyim yerindeyse tokat atıyorsun ama iki saat sonra başka bir haber çıkıyor senin yarattığın sarsıntı kaybolup gidiyor. Her şey çok hızlı ilerliyor ve tüketiliyor. Bugün artık cumhurbaşkanı hakkında da belediye başkanı ya da köy muhtarı hakkında da haber yapsanız etkisi olmuyor, etkili olmuyor. Dengeleyici olmuyor. Eskiden hakkında kötü haberler çıkan birini x bir parti bir yere aday yapmazdı mesela şimdi bunlar kalmadı. O kadar yoğun bir tüketim toplumu haline geldik ki her şey çok hızlı tüketiliyor. Bu gazetecilere de yansıyor ve maalesef habercilik anlayışı değişiyor” şeklinde konuştu.
GERÇEK GAZETECİ GETİRİN GÖRELİM!
Türkiye’deki merkez medyada gerçek gazeteci bulmanın çok zor olduğunu da anlatan Mehmet Mert şöyle konuştu; “Bugün 30 kanal var. 30 kanalda 3’er gazeteciden 90 gazeteci olsun. Bunlar program yapan, konuşmacılık yapan kişiler. Bu 90 kişi içerisinde bana gerçekten 9 gazeteci getirsinler ben ne yapabilirim çok iddialı olmasın ama; ruj süreyim, etek giyeyim… Gazetecinin tanımı nedir? Gazeteci bir defa sadece gazetecilikten para kazanacak. Şimdi bana söyleyin bakalım. Sadece gazetecilik yaparak para kazanan kaç kişi var? Biz Damga’yı yapıyoruz, 30 arkadaşımıza da ekmek veriyoruz. Arkadaşlarımızın yüzde 99’u da sadece gazetecilikten geçiniyor. Diğer gazetelere bakıyorum devlet bankarının reklamlarını alıyorlar ama biz de yok! Niye? Çünkü gazetecilik yapıyoruz. Maalesef işini yapanlara böyle ödüller veriyorlar sanırım diyebilirim.”
YEREL OLANA KIYMET VERİLMİYOR
Türkiye’de yerele kıymet verilmediğini de anlatan Mert, “Avrupa ülkelerinin çoğunu gezdim ve gördüm ki insanlar yerel basına sahip çıkıyor. Sanki su veya elektrik abonesi gibi insanlar şehrinin gazetelerine abone oluyor. Hemen her eve gazete giriyor. Hala yazılı gazetenin ele alınıp okunduğunu görüyorsunuz. Biz de ise yerel gazeteler üvey evlat muamelesi görüyor. Yerel gazeteyi bırakın yerel sanatçı bile maalaesef kıymet görmüyor” dedi.
