İhracatçıların dökme ve varilli yağ ihracat beyannameleri kabul edilmiyor.
İddiaya göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım Kredi marketlerindeki zeytinyağı fiyatını görünce tepki göstererek halkın yağ tüketmesi için ihracatın durdurulması talimatı verdiği ifade ediliyor. (Kaynak: Ekonomim)
İŞTE CELAL TOPRAK’IN TÜRKİYE GAZETESİ’NDEKİ KÖŞE YAZISI;
Zeytin ve zeytinyağının anavatanı Akdeniz ülkelerinde yaşanan kuraklık büyük bir üretim kaybına neden oldu. Bu büyük olumsuzluktan en az Türkiye etkilendi. Yıllardır zeytinyağında markalaşma konusunda sıkıntılar çeken Türkiye’nin bu durumu fırsata çevirmesi gündeme geldi.
Bu konuda ilk adımı İstanbul Ticaret Borsası attı… Gelişmeler konusunda bir rapor hazırladı ve bunu bir eylem planı haline getirdi. İlgili kurum ve kuruluşlarla görüşmeler yaptı. Ve ilk açıklama Güvenilir Ürün Platformu’nun koordine ettiği Borsa Meydanı’nda İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap’tan geldi…
– Avrupa’da, özellikle zeytinyağı üretiminde rekabet içinde olduğumuz İtalya, İspanya gibi ülkelerdeki üretim krizini ve zeytinyağı üretimindeki düşüşü değerlendirmeliyiz. Öncelikle dökme zeytin yağı ihracatında vazgeçmeliyiz. Markalı zeytinyağı için adım atmalıyız.
Daha sonra İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz sadece sektöre değil, ilgili kurum ve kuruluşlara da hitap eden o önemli açıklamayı yaptı:
– Türkiye dışında tüm zeytin üreticisi ülkelerde trajik kayıplar oldu. Akdeniz çukurundaki rakiplerimizin bu durumunu sektör olarak fırsata çevirmeliyiz. Çünkü bizdeki üretim kaybı çok fazla değil. Stoklarımızı dökme olarak ihraç edersek, Türk zeytinyağının küresel marketlerde yer bulmasını sağlayabilecek tarihi bir fırsatı tepmiş oluruz. Dökme zeytinyağı ihracatının mutlaka önünü geçmeliyiz. Dünya zeytinyağı ihracatından en büyük payı alan İspanya ve ardından gelen ülkelere ihtiyaçları olan dökme zeytinyağını vermemiz, pazar payında en küçük bir azalma yaşamadan durumlarını korumaları anlamına gelecek. Şimdi Türk zeytinyağının küresel raflarda yer bulması için tarihi bir fırsat yakaladık bunun için hazırlık yapalım.
Evet, yıllardır İspanya, İtalya ve hatta komşumuz Yunanistan bizden dökme zeytinyağı alıp bunu bir litrelik, iki litrelik şişelerde üç beş katına satıyor. Çok güzel ambalajlanmış İtalya veya başka ülkelerin zeytinyağları aslında Türkiye’den gidiyor.
Bu gidişe dur demenin bu yıl tam zamanı… Çünkü rakiplerimizin elinde zeytinyağı yok. Biz Türk zeytinyağını çok güzel ambalajlarda satabiliriz. Tıpkı rakiplerimizin yaptığı gibi. Böylece Avrupa’da hatta dünyada zeytinyağı tüketicisi Türk zeytinyağının kalitesi ile buluşur. Bunun için tanıtım desteği şart… Yönlendirme desteği olmazsa olmazımız. Bu tarihi fırsatı İstanbul Ticaret Borsası tam zamanında fark etmiş durumda. Ahmet ve Ali Başkan bu konuya önderlik ederse Türkiye’nin zeytinyağında bir türlü başaramadığı markalaşma noktasında tarihi bir adım atılır. Şimdi zeytinyağının markalaşması için başlatılan bu hamleyi destekleme zamanı.