2023 senesinin sonuna yaklaşırken zihnimizde yankılanan tek bir gerçek vardır ki; hızlı adapte olabilen nitelikli her şey ayakta kalır. Gerisine geçmişler olsun.
Geçmiş dönemlerde mekanik sistemin başarıya götürebileceği kanısı; duygu ve düşüncelere duyulan saygıyı, değeri, motivasyon ödüllendirme gibi süreçleri geri plana atmakta idi. Oysaki başarılı bir liderlik çalışması ile belirlenen hedef, kişilerarası iletişim, yetki ve sorumluluk gibi faktörler örgütleri başarı noktasında arşa çıkarmaktadır. Tüm bu unsurları sayarken birincil sıradaki “güven” kavramını söylememize gerek bile yok. Risk, belirsizlik biraz da beklenti ile beslenen bu kavram sonucunda dingin bir bilişsel yapı kaçınılmazdır. Ekip içerisinde sağlanan adalet duygusu da güveni direkt olarak etkileyecek ve kurumsal sistem ile birlikte siyasi alandaki örgütlenmeyi de en üst seviyeye ulaştıracaktır.
Katılım ve güven, psikolojik yapı olarak ekip içinde özgürlüğü temsil edebilir. Nasıl ki rekabet duygusu içerisinde başarıya koşarken sırtımızı yalnızca kendimize yaslayıp dinleniyorsak, katılım ve güvende aksi yaşanır. Korkusuzca fikirler beyan edilir, ekipte herkes yeterli ve değerlidir. Yorulduğunda problem çözme becerilerine sarılır ve analitikleşir. Biraz da kişilerarası ilişkiler içerisinde kendi fikirlerini aktarıp özgürleştikçe dinlenmiş olarak bulur kendini.
Lider, ekip içinde diğer üyelerden farklılaşan kişidir. Ya lider olur ya da dışlanmaya mahkum bırakılır. Hep zordur işi, başkadır her durumda. Oysaki gözden kaçan nokta Mcgregor’un X Y model teorileridir. Lider, otoriter ve müdahaleci mi? Yoksa demokratik ve katılımcı mı? Farklılaşan nokta nedir?
Hangi örgütsel yapı olursa olsun; harekete geçiren, algılama becerisi yüksek, iyimser, sağduyulu, güvenilir lider yapılanmayı başarıda en üst seviyeye çıkarır. “Lider” özelliklerini taşımayan; sosyal olarak girişken ve hırsı ile de bunu kamufle eden kimseler ise örgütsel ya da siyasi yapılanmayı çökertmeye mahkumdur. Türkiye’de özellikle örgütsel ve siyasal alanda geliştirmemiz gereken temel nokta liderlik kavramlarının doğru tanımlanarak ekip içinde nokta atışlarının yapılmasıdır. “Astım kestim, benim, buradayım, en çok ben” diye yankılanan seslerin sahibi genelde liderlikten uzak ama liderlik tanımı içinde sıkışmış kimselerdir. Yankıları çok duyarız ama icraatleri; başarısızlığa bürünmüş talihtir. Ya sürekli suçlanan bir coğrafya’tik yerleşim ya yönetim ya da ekonomik kaderciliktir.
Aman dikkat ! Lider’ler çıkabilir.