6 Şubat tarihinde meydana gelen büyük deprem, Malatya’da büyük yıkıma yol açtı. Asrın felaketi olarak adlandırılan depremin ardından şehir, 2 yıldır yaralarını sarmak için mücadele ediyor. Konuyla ilgili Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Bir taraftan yıkımların bir taraftan inşa faaliyetlerinin devam ettiği, sorunların çözüm, insanların umutla yarını beklediği günler geçiriyoruz” dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, depremin ardından Malatya’da yaşanan zorlukları ve toparlanma sürecini detaylı bir şekilde anlattı. Depremzedelerin yeni konutlarına kavuşma sürecinden, organize sanayi bölgesindeki iş gücü kaybına kadar pek çok konuya değindi. Ayrıca Sadıkoğlu, Malatya’nın yeniden inşa sürecinde tüm zorluklara rağmen yapılan yardımların önemine dikkat çekti.
Malatya’da 35 bin 680 binanın ağır hasar aldığını, 27 bin 500 bağımsız iş yeri ve ofisin kullanılamaz hale geldiğini belirten Sadıkoğlu, “Yapı stokunun aldığı zararda Hatay’dan sonra ikinci, iş yeri zararı olarak da birinci sıradayız. Adeta şantiyeye dönmüş şehrimizde, 55 bini şehir merkezinde olmak üzere 100 bin vatandaşımız ve 3 bin 500 esnafımız, üçüncü kışını konteynerlerde geçiriyor. 103 bin bağımsız konuta ve iş yerine ihtiyacımız var” dedi.
Konutların ve iş yerlerinin hızlıca tamamlanmasını beklediklerini vurgulayan Sadıkoğlu, “Bakanlarımız 2025 sonu itibariyle tüm konut ve iş yerlerinin teslim edileceğini söylüyor. Bizim de temennimiz bu yönde. Ticaretini ayağa kaldıramadığımız bir şehrin toparlanması çok zor olur” diye konuştu.
“DEPREM ÖNCESİ İHRACATIMIZ 455 MİLYON DOLARDI”
Deprem öncesinde yıllık 455 milyon Dolar olan ihracatın, depremin etkisiyle 2023’te yüzde 13 düşüşle 392 milyon Dolar olarak gerçekleştiğini dile getiren Sadıkoğlu, “2024 yılına baktığımızda, 2023’e göre yüzde 8,7 artışla 426 milyon 320 bin Dolar olarak gerçekleştirdik. Dikkat ettiyseniz, depremin yaşandığı 2023 yılına göre ihracatımızı artırsak da deprem öncesi seviyeye hala ulaşamadık. Daha net toparlanmayı 2025 ve 2026 yılında göreceğiz” şeklinde konuştu.
Yaşanan sermaye ve gelir kayıplarının yanında düşük ticaret hacmi ile biriken vergi ve SGK prim borçlarının firmaları zorladığını dile getiren Sadıkoğlu, şunları söyledi: “Devletimizin attığı adımları görmezden gelemeyiz. Ama daha kapsayıcı ve gerçekçi desteklere ihtiyacımız var. Özellikle depremzede firmalara hızlıca finans desteği sunulmalıdır. Acil nakit desteğine ihtiyacımız var. Bizler faizsiz krediler beklerken, ticari kredilerde faizler yüzde 50’yi aşmış durumda. Mevcut maliyetler ile krediye erişim neredeyse imkansız hale geldi. Bu durum şirketler üzerinde ciddi baskı oluşturuyor.”
“YERİNDE DÖNÜŞÜM DESTEĞİ ARTIRILMALI”
TOKİ eliyle inşa edilen deprem konutlarının hızla yükseldiğini ancak anahtar teslimi oranının çok düşük kaldığını söyleyen Sadıkoğlu, “Gidenlerin deri dönüşünü hızlandırmak için, yerinde dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor. Rezerv alan dışında kalan imarlı parsellerde yerinde dönüşüm için verilen 750 bin TL hibe, 750 bin TL kredi, toplam 1 milyon 500 bin TL destek ödemesi günümüz koşullarında yetersiz kalıyor. Meslek komitelerimizden aldığımız bilgiye göre şu anda ortalama 120 metrekare bir dairenin maliyeti 2,5 milyon TL’yi buluyor. Daire başı verilen hibe ve kredi destek tutarının toplam 2 milyon 500 bin TL’ye çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi.