İstanbul Ticaret Borsası’nın katma değeri yüksek tarımsal ürünlerde üretimin ve yatırımın artırılması amacıyla başlattığı “Altın Tohumlar” projesinde bu ay “Nasıl Antep Fıstığı Yetiştiricisi Olunur?” konusu ele alındı.
Toplantıda Antep fıstığının diğer ürünler gibi erken meyve vermemesine rağmen sabırlı olan yatırımcıyı uzun vadede memnun edeceği belirtilerek, üreticilerin özellikle uygun üretim şartlarını sağladığında ve geliştirilmiş yerel ırkları kullandığında yüksek getiri sağlayacağı vurgulandı.
İSTİB Başkanı Ali Kopuz’un katılımıyla, webinar ortamında gerçekleştirilen ve açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap’ın yaptığı toplantının moderatörlüğünü İSTİB Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Şen yaptı. Toplantıya, Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nevzat Aslan, Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü Islah ve Genetik Bölüm Başkanı Yüksek Ziraat Mühendisi Ertuğrul İlikçioğlu, Nizip Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Polat ve Güneydoğu Antep Fıstıkçılık İhracat Müdürü BerayYılmaz konuşmacı olarak katıldı.
İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, Antep fıstığı ağaç sayısı bakımından dünyada ilk sırada yer almamıza rağmen, verimlilikte aynı konumda olmadığımızı belirterek, “Türkiye’de Antep fıstığı verimi maalesef dünya ortalamasının altında. Ağaç varlığında birinci iken üretimde ABD’nin açık ara arkasında ikinciyiz. ABD dünya üretiminin yüzde 65’ini, biz ise yüzde 15-20’sini gerçekleştiriyoruz. Yani ürünün potansiyeli ne olursa olsun, verimliliği ve kaliteyi artıramıyorsanız varlık göstermeniz mümkün değildir. Diğer bir önemli nokta ise mahsule katılacak katma değerdir. Böylece, hem uluslararası pazarda rekabet gücümüzü artırabilir hem de ülkemizin ekonomik gelişmesine katkıda bulunabiliriz” dedi.
“ANTEP FISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SULAMA EKSİKLİĞİ VERİMİ DÜŞÜYOR”
Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nevzat Aslan, Antep fıstığında verimi artırmak için uygun üretim şartlarının sağlanması gerektiğini belirterek, “Ülkemizde Antep fıstığı yetiştirilen alanların yüzde 90’ı kuru alanlar iken, ABD’de ise yüzde 100’ü sulanabilir alanlarda yapılıyor. Sulama ve gübreleme yöntemleri ile ABD dekarda 450 kilograma kadar verim alırken ülkemiz ortalaması 100 kilogramda kalıyor. Aynı zamanda hasat zamanında ülkemizde geleneksel yöntemler kullanılırken ABD’de makine ile hasat yapılıyor. Dekar başına üretim verimini artırmak için uygun üretim şartları sağlanmalı” dedi.
“ANTEP FISTIĞI UZUN VADEDE YATIRIMCIYI MEMNUN EDER”
Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü Islah ve Genetik Bölüm Başkanı Yüksek Ziraat Mühendisi Ertuğrul İlikçioğlu, Antep fıstığının diğer ürünler gibi erken meyve vermemesine rağmen sabırlı olan üreticiyi uzun vadede memnun edeceğini belirterek, “Üreticinin Antep fıstığı meyvesi için 10 yıl ürün almadan yatırım yapması gerekiyor. Fakat 10 yıldan sonra meyve vermeye başlayan ağaçların ortalama ömrü 100 yıl. Uygun üretim şartları ve geliştirilmiş yerel ırklar kullanıldığında getirisi yüksek bir ürün. Bundan dolayı, Antep fıstığı üretimi zorlu bir başlangıcı olmasına karşın, sabırlı yatırımcıyı uzun vadede memnun eder. Sulaması, gübrelemesi, ilaçlaması ve bakımı doğru yapılan bahçelerde verim, dekarda 400 kilogramları aşabiliyor” şeklinde konuştu.
“ÜRÜNE DESTEK VERİLEREK ÜRETİMİMİZ KAYIT ALTINA ALINMALI”
Nizip Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Polat, Antep fıstığına da ürün desteği verilmesi ve üretimin kayıt altına alınması gerektiğini belirterek, “Tam olarak ne kadar üretimimiz olduğunu bilmiyoruz. Fındık, ayçiçeği pamuk gibi ürünlere sağlanan ürün desteği Antep fıstığına da uygulanmalı. Bu sayede hem üretimimiz kayıt altına alınacak hem de üreticimize destek olunacaktır. Ayrıca tarımsal desteklerin de doğrudan mahsule verilmesi Antep fıstığı üretiminin gelişmesine katkı sağlayacaktır” dedi.
“FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAK İÇİN PİYASAYI DENGELEYECEK KURUM ŞART”
Güneydoğu Antep Fıstıkçılık A.Ş. İhracat Müdürü Beray Yılmaz, ABD ve İran gibi rakip üretici ülkelerin uzun vadeli kontratlar yaptıklarını böylece piyasada öne çıktıklarını belirti ve “Ülkemizdeki yüksek enflasyon sebebiyle Antep fıstığında fiyat istikrarımız yok. Özellikle ABD, istikrarlı ve sürdürülebilir üretimi sebebiyle uzun vadeli kontratlar yaparak ülkemizi ihracatta saf dışı bırakıyor. Bizdeyse yok yılı dönemlerinde ve bölgedeki yatırımcıların ürünü yatırım aracı görerek stoklamasından kaynaklanan fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek için devletimizin piyasayı dengeleyecek bir kurum ile duruma müdahil olması gerekiyor. TMO’nun belirli bir miktar alım yapması ve özellikle ihracat için fiyatları regüle etmesi çok önemli” şeklinde konuştu.