Eyüp D. Ergür yazıyor… Asgari ücret, Ankara’da toplanan ilgililerin katıldığı bir uzlaşı ile tespit ediliyor. Bu toplantıya işveren ve işçi temsilcileri ile hükümet yetkilileri katılıyor. Bunları tek tek yazıp konuyu uzatmaya gerek yok. Direkt konuya girmek meseleyi daha iyi anlamamızı sağlar.
Asgari ücretin Ankara’da hangi kriterler baz alınarak belirlendiği konusunda doğru bir yöntem izlenmediğini düşünüyorum. Şimdi bir soru: Şu an asgari ücret 17.000 TL ve bu ücret Bingöl, Hakkari, İstanbul, Ankara, Rize, yani kısaca tüm şehirlerde aynı. Peki, hayat şartları, kira, gıda fiyatları tüm bu şehirlerde aynı mı? Yanıtını herkes biliyor. Bitlis ilimizin bir ilçesinde asgari ücret alan bir yurttaşımızın geçinme ihtimali varken, İstanbul Beşiktaş’ta yaşayan bir kişinin kirasını dahi karşılayamayacağını ülkede herkes bildiği halde, bu komisyon asgari ücreti nasıl ülke geneli için aynı tutarda belirler? Bunu anlamıyorum. Ülke genelindeki tüm şehirlerimizin geçim endeksi dikkate alınarak, illerde vali ve diğer yerel temsilcilerin katıldığı bir heyet tarafından belirlenmesi daha uygun olacaktır.
Yukarıdaki açıklama doğrultusunda asgari ücretin bu şekilde belirlenmesi, yatırımcıların büyük şehirlerde yoğunlaşmasını da azaltacaktır. Böyle bir uygulama, şehir ve nüfus hareketlerinin daha akılcı bir şekilde planlanması sonucunu doğuracaktır. Ayrıca, asgari ücretin, kişinin sosyal ihtiyaçları da dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Şöyle ki; böyle bir asgari ücretle çalışan bir kişinin, yakınlarının düğününe, yeğeninin doğum gününe vb. etkinliklere katılabilmesi ne derece mümkün olur? Çocuğuna, yakınına, komşusuna hediye alamayan bir insan olmak nasıl bir duygudur, empati yaparak hissetmemiz gerekir. Toplumda bu konular hiç konuşulmuyor ama inanın, bunun sonucunda ortaya çıkacak olaylardan en büyük zararı, asgari ücretliye bu rakamı reva görenler görecektir.
Akıl ve bilim ışığında belirlenmeyen asgari ücret, inanın bu topluma yapılan en büyük kötülüktür. Yozlaşma ve yabancılaşma ile birlikte kendini yoksun ve eksik hisseden bireylerin oluşturduğu böyle bir toplumda adli suçların çoğalması kaçınılmazdır. İlk etapta sorunların gerçek sebebini algılamayan kitleler, eninde sonunda bu yoksulluğu, dengesizliği ve gerçekliği neden yaşadıklarını öğreneceklerdir.
Bundan sonra zaman buldukça ülke sorunlarına yönelik düşüncelerimi yazmak istiyorum. Bu ülkenin sorunlarının çözümüne en azından bir katkı sağlayabilirsem, kendimi daha mutlu hissedeceğimi düşündüğüm için bu platformda ya da bir blog sayfası oluşturarak sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Daha adil ve refah düzeyi yüksek koşulların oluştuğu bir ülkede yaşamak dileğiyle.