BIST 100
10.852,31 -0,33%
DOLAR
42,4411 0,04%
EURO
49,0456 0,27%
GRAM ALTIN
5.646,31 0,17%
FAİZ
39,67 -0,03%
GÜMÜŞ GRAM
69,85 -0,36%
BITCOIN
87.165,00 -1,80%
GBP/TRY
55,7603 0,23%
EUR/USD
1,1538 0,15%
BRENT
63,21 -0,25%
ÇEYREK ALTIN
9.231,72 0,17%
İstanbul Az Bulutlu
İstanbul hava durumu
15 °
  • ANASAYFA
  • GÜNDEM
  • Alıcılar züccaciye ürünlerimiz için Antalya’ya geldi

Alıcılar züccaciye ürünlerimiz için Antalya’ya geldi

zücder resim

Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü, Antalya'da düzenlediği etkinlikte 53 ülkeden 112 alıcıyla buluştu. Daha önce Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) ve Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) olarak farklı farklı yapılan etkinlikleri ilk kez tek çatı altında birleştirdiklerini belirten ZÜCDER Başkanı Burak Önder, "Kamunun kaynaklarını bu şekilde daha doğru kullanabiliyoruz. Etkinliğe katılan tüm alıcıların da tanık oldukları çeşitlilik ve kalite açısından son derece memnun olduklarını gördük." dedi. Türkiye'de son dönemde öne çıkan konulardan biri olan e-ihracat'a da değinen Önder, piyasanın oligopol yapısının ihracatçı Türk firmalar için bir tehlike olduğunu, özellikle komisyon oranları ve lojistik maliyetlerinin e-ihracat üzerinde ciddi bir yük yarattığını belirtti.

 

ZÜCDER ev sahipliğinde, EVSİD ve İDDMİB katkılarıyla gerçekleştirilen “23rd International Housewares Summit” (23'üncü Uluslararası Ev Eşyaları Zirvesi), 23–26 Kasım 2025 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi. Zirvede Türkiye'den 56 firma yer alırken, bu firmalar 53 ülkeden gelen 112 firma sahibi ve satın almacılarıyla buluştu.

 

ORGANİZASYON İLK KEZ TEK ÇATI ALTINDA BİRLEŞTİ

 

Etkinlikle ilgili görüşlerini paylaşan ZÜCDER Başkanı Burak Önder, daha önce ZÜCDER ve EVSİD olarak ayrı ayrı düzenlenen etkinlikleri ilk kez birlikte ve tek çatı altında yaptıklarını belirtti. Bu birlikteliğin bundan sonraki organizasyonlarda da devam edeceğini kaydeden Önder, "Biz bundan sonra birbirimizi birleştiren şeylere daha fazla yatırım yapacağız. Ayrıca kamunun kaynaklarını da daha doğru kullanmak gerekiyor. İki ayrı etkinliği tek bir etkinlikte birleştirmek hem kamunun kaynaklarını daha etkili kullanmak anlamına geldi hem de ziyaretçiler ve katılımcılarda çok daha etkili oldu. Etkinliğe katılan herkesin çok memnun olduğunu gördük." dedi.

 

Organizasyondan Ticaret Bakanlığı'nın da çok memnun olduğunu belirten Önder, "Öncelikle tüm destek ve katkıları için Başta Ticaret Bakanımız Sayın Prof. Dr. Ömer Bolat olmak üzere tüm Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz. Onların destekleri bizim için çok önemli. Bu organizasyonu diğer sektörlere örnek olarak gösterdiklerini belirttiler. Bakanlıktan bu anlamda pozitif bir bakış açısı ile destek aldığımızı söyleyebiliriz." dedi.

 

24 SAATTEN FAZLA UÇUŞLA BİLE GELENLER OLDU

 

Dünyanın her bölgesinde ekonomik olarak bir sıkıntının yaşandığı ve dünyada da sektörel fuarların çok da iyi gitmediği bir dönemde Antalya'da bu kadar nitelikli alıcıyı ağırlamanın çok önemli olduğunun altını çizen Önder, şöyle devam etti:

 

"Kolombiya'dan Ekvador'a kadar çok büyük firmalarının temsilcilerini buraya getirdik. Kimileri 24 saatten fazla bir uçuşla buraya ulaştı. Katılan firmalar Türkiye'nin bu sektörde ne kadar güçlü, kaliteli ve hızlı olduğunu biliyorlar, o yüzden bu etkinliklere büyük ilgi gösteriyorlar. Bu sene uzak ülkeler yanında odağımızı biraz daha yakın coğrafyaya çevirdik.

 

Mevcut ihracat ekosistemi içerisinde uzak pazarlarda kalıcılık sağlamak kolay değil. O nedenle ilişkileri çok daha hızlı bir şekilde işe çevirebileceğimiz yakın pazarlara daha ağırlık vereceğiz.

 

2025'in sektörler açısından zor bir yıl olduğunu ve 2026'nın da kolay olmasını beklemediklerini ifade eden Önder, "Türkiye'de iş dünyası ortalama 9 ay süren krizlere alışkın ama bu sefer yaşanılan zorluklar 2 yılı geçti ve herkes yoruldu. Hem içeride hem de dışarıdan işlerin zor olduğu bir dönemden geçiyoruz. İhracatta en önemli problemlerimizin başında Türk ürünlerinin pahalı kalması geliyor. Ancak temel olarak dünyada bir değişim dönüşüm var ve herkes bunun sancılarını çekiyor. Hangi coğrafyaya bakarsanız bakın benzer problemler yaşanıyor, dünya hep benzer şeyleri konuşuyor." ifadelerini kullandı.

 

ÇİN ABD’DE ZAYIFLIYOR, ETRAFIMIZDA BÜYÜYOR

 

Son dönemde ihracatta Çin'in giderek artan etkisine de dikkat çeken Önder, "Dünyada yaşanan tarife savaşlarının bir sonucu da maalesef Çin'in bizim çevremizde büyümeye çalışması. Çin'in ABD'ye ihracatı düşerken, bizim etkili olduğumuz pazarlardaki ihracatı artıyor. Özellikle Ortadoğu, Afrika ve Avrupa'yı çok zorluyor. Ortadoğu'da siyasi ilişkilerini de geliştirip her ülke ve toplulukla farklı ilişkiler kurabiliyorlar. Sadece ticarete odaklanan yaklaşımları Ortadoğu'da ciddi bir karşılık buluyor. Bunun yanında üretimde esnekliğini giderek artırıyor, kalitesini yükseltiyor ve ülke markasını geliştiriyor. İç tüketimleri bir türlü artmadığı için ülkede oluşan kapasite fazlasını agresif bir şekilde ihracat pazarlarında kullanıyorlar." dedi.

 

E-İHRACATTA ASYALI ŞİRKETLERİN AĞIRLIĞI SEKTÖRÜ ZORLUYOR

 

Türkiye ihracatının en önemli çıkış kapılarından biri olarak görülen e-ihracat'taki tehlikeye de değinen Önder, şöyle devam etti:

 

"Önümüzdeki dönemde e-ihracat konusu bizi çok zorlayacak, çünkü Asyalı e ticaret sitelerinin etkisi giderek artıyor. Hem lojistik imkan ve kabiliyetlerini geliştirdiler hem de maliyetlerini düşürdüler. Çin sadece B2B olarak değil, aynı zamanda B2C olarak büyümek istiyor, direk

 

olarak son tüketiciye ulaşıyor. Biz burada Türkiye olarak ne yapabiliriz diye baktığımızda vergiler yükseltmenin bunun çözümü olmadığını öncelikle söyleyebiliriz. Asıl olarak e-ticaret tarafında oluşan ve sadece birkaç tane büyük firmanın hegemonyasında olan bir oligopol yapıya dikkat çekmek istiyoruz. Burada komisyon ve kargo masrafları çok yüksek. Kesinlikle rekabetçi bir piyasa gerekiyor. Bizce bu pazaryerlerinin daha sıkı kontrol edilmesi lazım. Hatta pazaryeri hizmeti veren firmaların yerli ve milli olması ve yabancılara satılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu şekilde 'big data'nın ülkemizde kalmasını da sağlayabiliriz. Özetle Asyalı firmaların pazaryerlerini kontrol ederek büyüme stratejilerine karşı bizim de strateji geliştirmemiz gerekiyor."

 

Türkiye'nin ihracatta geliştirmesi gereken en önemli kaslarından birinin lojistik olduğunun altını çizen Önder, "Avrupa, tüm sıkıntılarına rağmen halen bizim için çok önemli bir pazar. Orta Asya'da eğer Zengezur Koridoru tamamlanırsa hem lojistik kalitesi hem de maliyet açısından bizi olumlu etkiler. Bunun yanında Ortadoğu'daki ilişkilerimizin gelişmesi de önümüzdeki döneme yönelik olarak umutlarımızı artırıyor." dedi.

 

FEC’DE KOLTUKLARDAN BİRİNE TÜRKLER OTURABİLİR

 

 

Konuşmasında ZÜCDER'in Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünü uluslararası alanda daha güçlü bir şekilde temsil etmek amacıyla yürüttüğü stratejik adımlardan birini daha hayata geçirerek Avrupa Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu’na (FEC -Federation of the European Cookware, Cutlery, Flatware and Hollowware Industries) üye olduğunu da hatırlatan Önder, "Ya masada olacaksınız ya da menüde. Biz masada olmayı tercih ediyoruz. Orada hem ülkeyi tanıtıyoruz hem de sektörümüzü temsil ediyorsunuz. Sektörün bu en büyük örgütü içerisinde yer almayı ve karar alma mekanizmalarının içerisinde bulunmayı çok önemsiyoruz. Biz 2026 veya 2027 toplantısının Türkiye'de yapılması teklif ettik ve lobicilik faaliyetlerimize başladık. Hedeflerimizden bir tanesi de, oradaki bir koltuğa oturmak. Eğer nasip olursa orada Türkiye'yi, sektörümüzü temsil etmek istiyoruz." dedi.

 

112 FİRMA GELDİ, 200’DEN FAZLASI ELENDİ

 

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger de Antalya'da yapılan ortak organizasyonun diğer sektörlere de örnek teşkil ettiğini belirtti. Bu tip organizasyonlarının sayılarının artması gerektiğini kaydeden Özger, önümüzdeki dönemde daha fazla ihracatçı derneği ve STK ile ortak organizasyonlar düzenleyebileceklerini söyledi. Etkinlik için duyuruya çıkmalarından sadece 1 hafta sonra 56 firma olarak belirledikleri katılımcı firma kotasını doldurduklarına dikkat çeken Özger, "Sektördeki bu güç birliği firmalara da olumlu yansıyor ve hepsi etkinlikte yer almak istiyor. Bunun yanında dünyanın her yerinden 112 firmadan satın almacıları ağırlıyoruz. Bu firmaları da çok sıkı bir ön çalışmanın ardından belirledik. Yaklaşık 200'den fazla firmayı eledik, nitelikleri ve ticaret hacimleri ile ilişkilerin daha hızlı ticarete dönüşebileceği firmaları davet ettik. Sonuçta ilk kez birlikte düzenlediğimiz bu organizasyona gösterilen ilgi, ne kadar doğru yolda olduğumuzu da ortaya koyuyor." dedi.

 

Dünyada züccaciye ihracat pazarının 110 milyar dolar olduğunu belirten Özger, Türkiye'nin 3,6 milyar dolar ihracatla yedinci sırada yer aldığını, ancak net ihracat olarak bakıldığında ikinci sırada olduğunu belirtti. Özger, çeşitliliği, üretim hızı ve kalitesiyle öne çıkan sektörün 2035 hedefini ise toplam ihracatta ilk üç arasına girmek olarak belirlediklerini ifade etti.

 

ZÜCDER Başkanı Burak Önder'in bahsettiği e-ticaret konusuna da değinen Özger, lojistik ve nakliye masraflarına dikkat çekti. Sektör olarak bazı ürünlerde komisyon kadar kargo ödediklerini ve bu durumun e-ihracatta maliyetleri ciddi anlamda artırdığını kaydeden Özger, "Ay sonunda gelen faturalara baktığınızda çoğu zaman kargo parasının komisyonları geçtiğini görüyorsunuz. Bu durum e-ihracat tarafında bizim elimizi zorlaştırıyor." dedi.

 

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?