İsrafı durdurmak için atılan ilk adıma herkes sahip çıktı

Bu defa olacak diye yazmıştık geçtiğimiz günlerde… Evet israf ile ilgili kampanya bu defa etkili olacak gibi… İstanbul Ticaret Borsası, İstanbul Sanayi Odası, Yemek Sanayicileri Federasyonu, Gıda Perakendeciler Derneği, PERDER gibi önemli kuruluşları yanına alan İstanbul Ticaret Odası bu defa israf konusunda ilk kampanya ve somut adamı attı. “Gıdada İsrafa Dur De İstanbul” sloganı ile başlatılan kampanyanın ilk adımı perakende sektörünün lider kuruluşlarından Happy Center genel merkezinde geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Katılımcıların da görüş, öneri ve soruları ile katıldıkları etkinliğe ilgi büyüktü.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç’in büyük önem verdiği ve Başkan Yardımcısı Ahmet Özer’in koordinesinde yürütülen kampanya önümüzdeki dönemde daha yoğun eğitim çalışmaları ile devam edecek.

Kampanyanın başlangıcında her yıl binlerce ton gıdanın israf edilmesi konusunda farkındalığı artırmak hedefi konmuştu. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla “Gıdada İsrafa Dur De” kampanyası ilk etapta eğitim çalışmaları ile desteklenecek.

Üreticiler, satıcılar, hizmet sektörü ve okullar olmak üzere 4 grupta verilecek eğitimler ve farkındalık çalışmalarından oluşan kampanyanın ilk eğitiminin gerçekleştirildiği Happy Center ekibi kampanyayı sahiplendi.

İsraf konusunun önemi bütün katılımcılar tarafından benimsendi. Çok önemli sorular ve öneriler geldi eğitim çalışması sırasında.

İstanbul Ticaret Odası’nın hayata geçirdiği, birçok paydaşın desteğini alan gıda israfını önleme projesinin eğitimlerini Güvenilir Ürün Platformu üstlendi. Teknik ve iletişim eğitimlerinden oluşan çalışma zaman zaman hibrit olarak yapılacak. Kampanya ile İstanbul’da 100 bin ve dolaylı olarak da 500 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor.

Verilen eğitim sonrası çalışmayı değerlendiren Happy Center CEO’su Yavuz Altun  ‘’Dünya genelinde her yıl yaklaşık 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu miktar, üretilen toplam gıdanın üçte birine denk geliyor ve hem ekonomik kayıplara hem de çevresel sorunlara yol açıyor. 10 kilo sebze meyvenin 1 kilosu rafa gelene kadar israf oluyor, diğer 2 kilo ise evde, restoranda, otelde, işletmelerde israf oluyor. Özellikle perakende ve tüketici seviyesindeki israf, bilinçsiz tüketim alışkanlıkları ve lojistik eksikliklerden kaynaklanıyor” görüşünü dile getirdi ve şu bilgileri paylaştı:

. Gıda israfına ilişkin en önemli aksiyon sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının yaygınlaştırılması gerekiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, dünya genelinde israf edilen gıdanın sadece dörtte biri kurtarılabilirse, 870 milyon aç insanın beslenmesi sağlanabilir.

. Gıda israfını önlemek için bilinçli alışveriş yapmanın, son kullanma tarihlerini doğru değerlendirmenin ve fazla gıdaları bağışlamanın önemi çok büyük. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’ndan (UNEP) Gıda israfını azaltmak sadece etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir adım.

. Gıda sektöründeki işletmeler ve tüketiciler, küçük değişikliklerle büyük bir fark yaratabilir. Sadece ürünlerin tazeliği ve tarih kontrolü hususunda alınacak önlemler israfın önüne geçmekte çok fayda sağlayabilir. Aynı zamanda otellerde her şey dahil açık menü veya restoranlarda serpme kahvaltı veya iftar menüleriniz gibi modellerden ihtiyacın kadar sipariş et modeline geçmek yine israfın önünde geçmede etkin olabilir.

İSRAF HEM BÜNYEYE HEM BÜTÇEYE ZARAR

Kampanyanın önderliğini yapan İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, israfın hem bünyeye hem de bütçeye zarar olduğunu söyledi. 2022’den 2023’e geçerken aniden yükselen fiyat artışlarının sebebini öğrenmek için araştırmaya başladıklarını anlatan Özer, tarlada 1 lira olan domatesin sofraya gelene kadar 10 lira olmasının arkasındaki nedenlerden birinin israf olduğunu aktardı. Özer, henüz tüketicinin evine girmeden, kaybolan ürün miktarının çok fazla olduğunu dile getirdi ve şöyle devam etti:

.  Ne kadar çok israf ederseniz, o kadar çok enerji kaynağı kullanırsınız. Bu sebep bizi yola çıkardı. Türkiye kendi kendine yetebilen bir tarım ülkesi iken, bir noktadan sonra dışarıdan ürün alan toplum haline geldi. Bir yıl önce çıktığımız bu yolda süreçleri daha yeni başlatıyoruz. Önce gerekli araştırmaları yaptık.

. Gerçekten israf bu düzeyde mi? Bu soruyu ile başladık.  Bunların hepsini araştırdık. Geldiğimiz noktada böyle bir israfın olduğunu gördük. İsrafın neticesinde her şeyi pahalı yiyoruz. İstanbul genelinde çalışacağız.

. Bundan sonra kamuyla daha çok projeler olması gerektiğine inanıyorum. Bu çalışmaların sayısı artmalı. Farkındalık oluşturmak istiyoruz. Az tüketin de demiyoruz. Ülke kaynaklarının verimli kullanılmasını tavsiye ediyoruz.

EĞİTİM İLE HERKESE ANLATACAĞIZ

Kampanyanın başlatılmasında herkesi harekete geçiren isim olarak öne çıkan Ahmet Özer şu noktaların altını çizdi:

“ Biz sadece bu konuda İstanbul’la sınırlı kalmak istemiyoruz. İnşallah tüm Türkiye’deki ilgili paydaşlar da bu konuda adımlar atar ve bu projeyi öne çıkarırlar. Ancak bizim İstanbul’daki hedefimiz, farkındalık oluşturmak, eğitim vermek ve afişlerle İstanbul genelinde halkımıza bunu duyurmaktır.

. Çünkü biz iddia ediyoruz ki, bu, sadece belirli kısıtlamalarla başarılacak bir şey değil. Amacımız, sadece gençliğimizi ve geleceğimizi sağlama almak değil; aynı zamanda kaynakların verimli bir şekilde kullanılabilmesini sağlamak için bu konuda farkındalık yaratmak istiyoruz. Biz bu görevi anlatım ve eğitimlerle gerçekleştireceğiz.”