Taze av balığı sevenler için sezon, güvenilir ve lezzetli balıklarla Metro Türkiye balık reyonunda başlıyor! Hem kendi mutfaklarının hem de profesyonel mutfakların şeflerine balıkta 100’den fazla çeşit, tazelik, kalite ve izlenebilirlik sunan Metro Türkiye, gelecek nesillerin de balık yiyebilmesi için av ve boy yasaklarına uygunluğunu gözetiyor, kriterlere uygun olmayan hiçbir balığı rafa getirmiyor. Gerçekleştirdiği analizler ve QR kod aracılığıyla sunduğu izlenebilirlik teknolojisi ile müşteriler balığın hangi teknede, hangi saatte tuttuğundan parazit, cıva ağır metalleri gibi analiz sonuçlarını da hızlıca görüntüleyebiliyor.
1 Eylül itibarıyla ağların denize atılmasıyla açılan sezonda, mutfakların bu vazgeçilmez lezzetinin kaliteli, taze ve güvenilir çeşitleri, yine Metro Türkiye tezgahlarında hem profesyonel müşterilere hem de son tüketicilere ulaşıyor. Türk mutfak kültürünü koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla 1990’dan bu yana çalışmalarına sürdürülebilirlik odağında devam eden Metro Türkiye, her yıl olduğu gibi bu balık sezonunda da mevsimine uygun tüm balık çeşitlerini ağdan tabağa gerçekleştirdiği analizler ve sunduğu izlenebilirlik çözümleri ile “Metro Usulü” sunuyor. Hamsi, palamut, tekir, istavrit, sardalya, çinekop, lüfer gibi çeşitlerin yanı sıra istiridye, midye, akivades, ahtapot, kalamar, karides, ıstakoz, sübye, langustin, yengeç gibi 100’den fazla çeşitte deniz ürünü, Metro tezgahlarında müşterilerle buluşuyor.
Metro Türkiye, deniz ürünlerini sadece av ve boy yasaklarına uygun şekilde değil periyodik olarak kurşun, kadmiyum ve cıva ağır metalleri, parazit ve histamin olmak üzere toplam beş parametrede gerçekleştirdiği analiz sonuçlarına göre reyonlarına taşıyor. Raflarında gıda analizlerinden geçmeyen ve uygunsuz avlanan hiçbir ürüne yer vermiyor.
5 maddede taze balık nasıl seçilir?
- Balık, çevresel etkilere karşı hassas bir gıda ürünü. Bu sebeple tüketiciler, soğuk zincir, düzenli buzlama ve hijyen koşulları sağlanan gıda güvenliği ve tazeliğinden emin oldukları yerlerden balık temin etmelidir.
- Balığın tazeliği parlak gözler, canlı renkler ve hafif deniz kokusundan anlaşılabilir. Balığın gözleri mat değil, parlak ve berrak olmalıdır. Mat veya bulanık gözler, balığın tazeliğini kaybettiğini gösterir.
- Balığın solungaçları temiz ve parlak olmalıdır.
- Balıklar aynı zamanda yetiştiği suyun ekosisteminden etkilenirler. İçeriğinde cıva, kurşun, kadmiyum gibi ağır metallerin insan sağlığına zarar vermeyecek seviyede olması, parazit gibi zararlılar içermemesi tüketicilerin sağlıklı balık tüketirken dikkat etmesi gereken noktalardan biridir. Bunun için de güvenilen alışveriş adresleri tercih edilmeli.
- Denizlerdeki balıkları gelecek nesillere de aktarabilmek amacıyla, av ve boy yasaklarına uygun, hangi denizlerden, hangi balıkçı tarafından, ne zaman avlandığı bilinen, izlenebilir balık tercih edilmelidir.
Balığa dair 10 farklı bilgiye QR kod ile anında ulaşmak mümkün
Ülkemizde bir ilke imza atarak 2017 yılında ağdan tabağa balığın yolculuk hikayesini dijital olarak sunan Balıkta İzlenebilirlik projesini hayata geçiren Metro Türkiye, sektöre öncülük eden bu uygulamayla deniz balığında 12 farklı bilgiyi yüzde 100’e yakın izlenebilirlikle sunuyor. Büyük, küçük, lokal olacak şekilde tüm balıkçıları kapsayan ve böylelikle balıkların tüm üretim süreçleri hakkında şeffaflıkla bilgilendirme yapmayı mümkün kılan QR kodu teknolojisi sayesinde balıkların hangi denizden, ne zaman, hangi tekne tarafından, hangi avcılık metodu ile yakalandığı ve besin değerleri gibi bilgilere hızla ve kolaylıkla ulaşılıyor! Ürün etiketlerinin üzerinde yer alan QR kodu akıllı telefonlarının kameralarına okutan tüketiciler, balığın ağdan tabağa tüm hikayesine kolaylıkla erişebiliyor.
Balığı yalnızca ticari bir ürün olarak değil, geleceğe bırakılması gereken bir değer olarak gören Metro Türkiye’nin balığın izlenebilirliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için çalıştığını ifade eden Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, “Gelecek nesillerin de balık yiyebilmesi için sürdürülebilirliği misyon edinen bir şirket olarak üstlendiğimiz sorumluluklar ve yürüttüğümüz projeler var. 2010 yılında Türkiye’nin ilk sürdürülebilir balıkçılık projesi olan ‘Kızına Bak Anasını Al’ projesine başladık. Bu projeyle lüfer balıklarının neslini korumak için üreme boylarını dikkate alarak çinekop ve sarıkanat da dahil olmak üzere 24 cm altındaki lüfer balıklarını satmama kararı aldık. Böylece sektöre ve bu alanda yasal düzenlemelerin yapılmasına öncülük ettik. Sürdürülebilirlik anlayışımızla, ticari kaygıları bir yana bırakarak, yasal limit 18 cm olmasına rağmen, 24 cm altındaki lüferleri reyonlarımıza getirmemeye devam ediyoruz. Bunun yanı sıra reyonlarımıza taşıdığımız tüm gıda ürünlerinde olduğu gibi balıkta da hem tüketicileri hem de profesyonel müşterilerimizi, tabaklarında ne olduğu konusunda bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. “Tabağında Ne Var?” projemiz kapsamında kırmızı et, bal, meyve & sebze, kendi markalı organik gıda ürünlerimiz ile Coğrafi İşaretli ürünler ve zeytinyağı çeşitlerinde olduğu gibi balıklarımızı da izlenebilirlik çözümleri ile müşterilerimizle buluşturuyor, ağdan tabağa uzanan yolculuklarını şeffaflıkla paylaşıyoruz” dedi.
100’den fazla çeşit deniz ürününü güvenle sunuyor
Satın alma ekibi olarak sadece Türkiye’nin değil dünyanın dört bir yanından farklı su ürünlerini tedarik ederek en güvenli şekilde reyonlarına taşıdıklarını vurgulayan Alkaç, “Global Balık ve Su Ürünleri Satın Alma Politikamız kapsamında en çok sattığımız 12 tür balık ve su ürünlerinin sürdürülebilirlik sertifikalarına sahip tedarikçilerden temin edilmesini sağlıyoruz. Dökme olarak satışa sunduğumuz ürünlerin sertifikalı olarak müşterilere sunulabilmesi için, 2022 yılında Türkiye’de ilk ve tek ASC-MSC CoC Group Sertifikasyonuna sahip kuruluş olduk. Böylece tüketicilerimize, tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilirliği garanti altına alınmış sertifikalı balıklar sunduğumuzu belgeleme şansına eriştik ve onları da bu konuda bilinçli satın alımlar yapmaya teşvik etmiş olduk. Raflarımızda 100’den fazla çeşit deniz ürününü güvenle müşterilerimizle buluşturuyoruz. Hamsi, palamut, tekir, istavrit, sardalya, çinekop, lüfer gibi balık çeşitlerinin yanı sıra istiridye, midye, akivades, ahtapot, kalamar, karides, ıstakoz, sübye, langustin, yengeç gibi deniz ürünlerini de müşterilerimize Metro Usulü’ne uygun olarak sunuyoruz. Av ve boy yasaklarına uygun olarak raflarımızda sunduğumuz deniz ürünlerini kaynağını bilerek ve güvenerek tüketmek isteyen herkesi Metro Türkiye’ye davet ediyoruz’’ diye konuştu.