Şennur Enginler yazıyor… Karadeniz, sadece coğrafi büyüklüğüyle değil, mutfağıyla da büyük bir kültürel zenginliğe sahip bir bölgemiz. Karadeniz mutfağının en köklü ve sevilen tatlarından biri de hiç şüphesiz kara lahana çorbası akla gelir. Yüzyıllardır Karadeniz’in sofralarında yer alan bu çorba, bölge halkının vazgeçilmezi olmuş ve birçok kültürel etkinliğin de baş tacı olduğunu söyleyebilirim. Ancak geçtiğimiz yıl, kara lahana çorbasının gastronomi dünyasında beklenmedik şekilde olumsuz yorumlar alması, bölge halkı için büyük bir sürpriz oldu. Kara lahana çorbası, dünya çapında “en kötü yedinci çorba” olarak listelendi. Bu haber, her ne kadar Karadenizlileri üzüp şaşırtmış olsa da, bu olumsuz yorum aslında çorbanın değerini yeniden keşfetmek için bir fırsat doğurdu.
Koskoca Karadeniz bölgesinde, yüzlerce yıl boyunca sevilerek yapılan, sofralardan eksik olmayan bir çorbanın, bu şekilde anılması bölge halkının haklı tepkisini çekti. Kara lahana çorbası, sadece bir yemek değil, Karadeniz’in kimliğini yansıtan simgelerinden biri. Dolayısıyla, bu çorbanın ulusal ve uluslararası arenada olumsuz yorumlarla anılması, Karadenizliler için kabul edilemez bir durum. Ancak bu durum, aynı zamanda kara lahana çorbasına olan ilgiyi ve değerini yeniden gündeme getirmek için bir
Karadeniz mutfağının değerli bir temsilcisi olan Süleyman Tarakçı, Nalia Karadeniz Mutfağı’nı kurarak Kara Lahana Çorbası ve diğer Karadeniz lezzetlerini geniş kitlelere tanıtmayı amaçlıyor. Tarakçı, kara lahana çorbasına olan olumsuz yorumların gerçekçi olmadığını kanıtlamak ve bu lezzeti hak ettiği yere taşımak için farklı bir yol izlediğine şahit oldum. Geçtiğimiz yıl, noter huzurunda yapılan bir etkinlikte, katılımcılara kara lahana çorbası tattırıldı ve çorbanın geleneksel değerini ölçmek adına yapılan ankette, katılımcılar çorbanın gerçekten de sevilen bir lezzet olduğunu belirttiler. Bu anket, kara lahana çorbasının dünya çapındaki sıralamalarda hak etmediği bir yerde olduğunu ve bölgesel lezzetlerin çok daha derin bir kültürel bağ taşıdığını ortaya koydu.
Bu etkinliğin ardından, 20 Aralık tarihi “Kara Lahana Çorbası Günü” olarak ilan edildi. Bu özel gün, kara lahana çorbasının yalnızca Karadeniz’in değil, tüm Türkiye’nin mutfak kültürünün önemli bir parçası olduğunu kutlamak için önemli bir adım oldu. Tarakçı’nın öncülüğünde, Nalia Karadeniz Mutfağı’nın İstanbul’un Güneşli semtindeki şubesinde yapılan etkinlik, ile eğlenceli sohbetlere özel ortam oluşturmuş oldu.
BİR LEZZET ŞÖLENİ
Kara lahana çorbası etkinliği; Bu yıl 20 Aralık’ta gerçekleştirilen Kara Lahana Çorbası Günü, sadece Karadenizliler değil, ülke çapında gastronomi dünyasının ilgiyle takip ettiği bir etkinlik haline geldi. Gazeteciler, gastronomi yazarları, sosyal medya içerik üreticileri ve pek çok konuk, bu eşsiz lezzeti keşfetmek için bir araya geldi. Kara lahana çorbası, etkinlikte misafirlere sunuldu ve katılımcılardan tam not aldı. Özellikle Karadenizli olmayan misafirler, çorbanın lezizliğine hayran kaldılar. Etkinlik, sadece kara lahana çorbasıyla sınırlı kalmadı, Karadeniz mutfağının diğer lezzetleriyle devam eden bir lezzet şölenine dönüştü. Katılımcılar, turşu kavurma, mısır ekmeği, mıhlama, lahana dolması ve Çayeli kuru fasulye gibi geleneksel Karadeniz yemeklerini tatma fırsatı buldular. Bu tatlar, sadece Karadenizliler için değil, tüm katılımcılar için keyifli bir deneyim oldu.
Etkinlik, geleneksel lezzetlerin ne kadar evrensel olabileceğini ve sadece bir bölgenin mutfağına ait olmadığını kanıtladı. Birçok katılımcı, ilk kez denedikleri bu yemeklerin tadına hayran kaldılar ve Karadeniz mutfağının ne kadar zengin olduğunu keşfettiler. Özellikle, kara lahana çorbası, etkinliğe katılan her yaştan insanın damaklarında iz bıraktı. Yalnızca Karadenizliler değil, Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlar da bu lezzetlere hayran kaldılar.
KARA LAHANA ÇORBASI İLE KÜLTÜREL MİRASIN EVRENSELLEŞMESİ
Kara lahana çorbası, Karadeniz halkının misafirperverliğini ve doğayla olan bağını simgeleyen bir yemektir. Karadeniz mutfağı, tarihi, kültürel ve coğrafi zenginlikleriyle çok daha fazlasını anlatır. Kara lahana çorbası, bölgenin doğal kaynaklarıyla şekillenen, her lokmasında toprağın, denizin ve doğanın izlerini taşıyan bir lezzettir. Ancak bu yemek, zaman içinde sadece Karadenizlilerin değil, tüm Türkiye’nin ve dünyanın beğenisini kazanacak bir değere dönüşmek için yola koyuldu desek yanlış olmaz.
Etkinlik, aynı zamanda geleneksel yemeklerin evrensel bir değer kazanabileceğini de gösterdi. Birçok katılımcı, sadece Karadeniz’e özgü olan bu yemeklerin kendi mutfaklarında da yer bulması gerektiğini vurguladılar. Kara lahana çorbası, bir bölgenin mutfağından çıkıp, dünya çapında tanınan bir yemek haline gelme yolunda hızla ilerliyor. Bu sürecin sonunda, Karadeniz mutfağı, uluslararası gastronomi dünyasında hak ettiği yeri alacak ve kara lahana çorbası da global bir gastronomi fenomenine dönüşebilir mi? Hep birlikte göreceğiz.
KARALANANA ÇORBASI KÜLTÜREL BİR İHTİŞAMIN YÜKSELİŞİ OLUR MU?
Gelecek yıllarda Kara Lahana Çorbası Günü, daha geniş kitlelere ulaşacak ve hem yerel hem de global düzeyde büyük bir etkinliğe dönüşeceği kesin diye düşünüyorum. Kara lahana çorbası, sadece bir yemek olmanın ötesine geçecek, bir kültür, bir yaşam biçimi ve bir gelenek olarak tüm dünyada tanınacak… Bu etkinlik, Karadeniz mutfağının evrensel bir lezzet hazinesi olarak kabul edilmesini sağlayacak ve Karadeniz’in kültürel mirasını geleceğe taşımada önemli bir rol oynayacak.
Kara lahana çorbası, Karadeniz’in mutfak mirasının bir simgesi olmanın yanı sıra, dünya mutfaklarında hak ettiği saygıyı kazanacak ve sadece bir çorba olarak değil, bir kültürel miras olarak anılacak… Bu, Karadeniz halkının gururunu ve mutfak kültürünü dünyaya tanıtma adına atılan büyük bir adımdır.
