6 Şubat depreminden etkilenen şehirler için ilan edilen mücbir sebep hali 31 Ağustos 2024 tarihinde sona eriyor. Malatya’daki STK’lar, esnaf ve meslek odası başkanları ve üyelerinden oluşan 250 kişilik grup konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. “Asrın felaketinin yaralarını, ancak asrın dayanışmasıyla sarabiliriz” diyerek yola çıkan grup depremin etkilerinin hala devam ettiğini, yaşanan fiziki yıkımın beraberinde sosyal ve ekonomik anlamda da temelden sarsıldıklarını bildirdi. Malatya’nın güncel durumunun anlatıldığı açıklamada, “36 bin binamızın ağır hasar aldığı şehrimizde, 1700 esnafımızın iş yerleri ve ürünleri enkaz altında kaldı. Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın resmi rakamlarına göre 27 bin 500 bağımsız ofis ve işyerimiz kullanılamaz hale geldi. Çarşı diye tabir ettiğimiz bütün alanları kaybetmiş durumdayız. Şehrimizde hala 120 bin vatandaşımız konteynerlerde yaşamını sürdürüyor. Nitelikli göç veriyor, niteliksiz göç almaya devam ediyoruz. TÜİK’in en son yayınladığı rapora göre; Malatya’dan 102 bin 621 kişi nüfusunu başka şehirlere aldı. Ve gidenlerin büyük çoğunluğu da nitelikli insanlar. Tamamı yıkılan çarşımızda inşaatlar sürüyor, ancak teslim edilen iş yeri henüz yok. Şehrini terk etmeyip 21 metrekare konteynerde ticaretini var etmeye çalışan esnafımız iş yapamıyor. Ayda 6-7 bin TL ciro yaptıklarına şahit oluyoruz” denildi.
“DAHA KAPSAYICI DESTEKLERE İHTİYACIMIZ VAR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da seslerinin duyurmak isteyen mücbir sebep muhatapları, “Şehrimizin yeniden ayağa kalkması için devletimizin ciddi bir gayret içerisinde olduğuna şahidiz. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ama yeterli mi? Elbette değil. Daha kapsayıcı desteklere ihtiyacımız var. Malatya’nın tüm dinamikleri olarak bugün tek ses olduk ve Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz” diyerek taleplerini şu şekilde sıraladı:
► Her türlü vergi, ceza, gecikme faizi ödeme süresini, SGK ve BAĞKUR prim ödemelerini öteleyen Mücbir Sebep uygulamasının 10 gün sonra sona ermesi gündemde. Hiçbir işletmenin 18 aydır biriken borcunu ödeyebilecek gücü yok. İş yerleri teslim olup ticari hayat normale dönene kadar mücbir sebep süresinin uzatılmasını talep ediyoruz.
► Süre uzatımı olmayacaksa, biriken vergi, SGK ve BAĞKUR prim borçlarımızın bir defaya mahsus olmak üzere vergi affıyla silinmesini talep ediyoruz.
► Kaldı ki, şehrimizdeki yüzlerce mali müşavirin sağlıklı koşullara sahip çalışma ofisi ve personelleri bulunmamaktadır. Böylesi bir ortamda mücbir sebep süresinin sona ermesi vergisel işlemlerin yürütülmesine imkân vermeyecektir.
► Küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin acil nakit desteğine ihtiyacı var. Düşük faizli ve uzun vadeli kredi paketleri devreye sokulmalıdır.
► Personel giderleri depremzede işletmeleri zorluyor. Eski yeni ayrımı yapılmaksızın istihdam edilen tüm personeller için SGK prim ve vergi teşviki sağlanmalıdır.
► Deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmeler için enflasyon düzeltmesi ihtiyari ve vergisiz olmalıdır.
► Şehrimiz, kısa sürede eski günlerine dönebilmesi ve ticari hayatın canlanması için 6306 sayılı kanun kapsamında Afet Bölgesi olarak ilan edilmelidir.
TEK SES HALİNDE BURADAYIZ
“Valilik Binası, Adliye Binası gibi birçok kamu kurumu binaları yıkılmış, geçici binalarda hizmet verilen bir şehirde mücbir sebep süresinin sona ermemesi gerektiğinin ifade edildiği açıklamanın devamında, “Mücbir sebep halinin uygulandığı Malatya, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın ülkemizin gelir bütçesindeki oranı toplam %1,1. Devletimiz sadece %1,1’lik gelirinden vazgeçerek, biriken tüm vergi borçlarımızı silmesi depremle yerle bir olmuş şehirlerimizin hem ekonomik hem de sosyal açıdan toparlanmasına hız katacaktır. Büyük depremler yaşamış ve yeniden ayağa kalkma mücadelesi veren Malatya olarak, taleplerimizin ivedi bir şekilde karşılık bulmasını ümit ediyoruz. Siyasilerimizden de destek bekliyoruz. İktidar ve muhalefet partilerinin milletvekillerinin taleplerimizi meclis gündemine taşımalarını, bakanlıklara iletmelerini istiyoruz. Malatya’nın tüm dinamikleri olarak bugün tek ses halinde burada bir aradayız. Bu birlikteliğimiz bundan sonrada devam edecek. Şehrimizin yeniden imarı ve inşasında her türlü katkıyı sunmaya hazırız” ifadeleri kullanıldı.