Helal pazarının en önemli etkinliklerinden biri olan 9’uncu Dünya Helal Zirvesi, ilk gününde açılış töreninin ardından 2 oturumda 11 konuşmacıyı ağırladı. Malezya, Endonezya, Pakistan, Senegal, İspanya gibi ülkelerden helal sektörün önemli isimlerinin söz aldığı panellerde helal ekonomi alt yapısı, helalde sahtecilik, helal tedarik zinciri konuları üzerine odaklanıldı. Moderatörlüğünü Helal Akreditasyon Kurumu ( HAK) Başkanı Zafer Soylu’nun yaptığı “Helal Ekonomi Alt Yapısı” başlıklı ilk panelde söz alan Barcelona Helal Hizmetleri Direktörü Javier Albarracin Corredor, “Avrupa’da şu an 44 milyon Müslüman var, bu nüfusun yüzde 7’sine tekabül ediyor. 2030 yılında da 58 milyona ve yüzde 8’e ulaşması bekleniyor. Bu kişiler Müslüman kimlikleri konusunda daha iddialı olacaklar” sözleriyle Avrupa’daki helal pazarın giderek büyüyeceği mesajı verdi.
Helal sektöründe karşılaşılan risklerin de konuşulduğu panelde söz alan Pakistan Superior Üniversitesi Ticaret Hukuku Bölümü’nden Mufti Syed, “Helal pazarı maalesef sahtecilik ve yolsuzluk nedeniyle kirlenen bir sektör. Kayırmacılık da karşımıza bir risk olarak çıkıyor. Kurumlarda rüşvet alanlar olabilir, bunun da önüne geçilmesi gerekiyor” dedi. Syed, “Etik çerçevede adalet, doğruluk, tarafsızlık, hesap verilebilirlik, şeffaflık, güvenilirlik gibi birçok hususa dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca etik insan kaynakları operasyonları yürütülmeli ve performans değerlendirmelerinde eşit bir değerlendirme yapılmalı” diyerek önerilerini de sıraladı.
KODLAMA SİSTEMİ ŞART
Küresel helal ticaretinin önündeki engellere yönelik araştırmalarından bahseden Pakistan Helal Gelişim Konseyi CEO’su Asad Sajjad ise yeterli bir kodlama sisteminin olmamasının helal sektörün sorunlarından biri olduğunu belirtti. Sajjad, “Dünyada ticaretin her alanında kodlamada evrensel bir dil kullanılıyor, 200’den fazla ülke veri toplamak için bu sistemi kullanıyor. Küresel ticaretin yüzde 98’i bu kodlama sistemine tabi. Helal ürünler için ise bir kod sistemi yok dolayısıyla helal sektöre yönelik gerçek ve özgün veri de yok. Hangi ürün hangi ülkede üretilmiş, ihraç ya da ithal edilmiş bunları bilemiyoruz” dedi ve çözüm olarak ürün tanımlamalarının net olması, yeni bir kodlama sistemin denenip geri bildirim alınması ve kılavuz doğrultusunda paydaşların eğitilmesi gerekliliğine dikkat çekti.
ORTAK MARKA OLUŞTURULMALI
Panelde konuşan SMIIC Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Riadh Soussi sektörde standardizasyon paradoksu olduğunu belirterek, “İslam İşbirliği Teşkilatı ve SMIIC arasında yeni bir işbirliği yapılmalı ve iki kurumun logolarıyla ortak bir marka oluşturulmalı. Bu markanın tüm helal tüketiciler tarafından tanınması ve KOBİlerin de bu markayı kullanmasıyla helal standartlar teşvik edilebilir. Bu uygulamanın helal sertifikasyonun yerine geçmesini değil onu tamamlamasını amaçlıyoruz. Bu yolla daha güvenilir bir sektör yaratabiliriz” ifadelerini kullandı.
HER 3 ÇALIŞANDAN 2’Sİ
Helal Senegal Direktör Yardımcısı Diouf Deneba helal gıdanın Batı Afrika’da sessiz bir devrim gerçekleştirdiğini belirterek, “100 milyon Batı Afrikalı, her 3 çalışandan 2’si helal gıda sektöründe çalışıyor, helal gıda sistemleri sessiz devrim gerçekleştiriyor ve ciddi fırsatlar getiriyor. Helal gıda sürecini düzenli bir şekilde yürütebilirsek dünya pazarlarına daha fazla nüfus etmiş oluruz” şeklinde konuştu.
AKREDİTASYONSUZ İHRACAT OLMAZ!
Nijerya Helal Teknik Komitesi Başkanı Nour Sani Hanga ülkede helal farkındalığın artırılması için sosyal medya ve ülkeler arası networkten faydalandıklarına dikkat çekti. Bosna Hersek Helal Kalite Sertifika Birim Başkanı Dr. Damir Alihodžić ise yetkin kurumlardan akreditasyon belgesi alınmamasının; ihracata engel olduğu uyarısı yaptı ve “Akredite olmayan bir kurum hammaddeleri denetleyemez, sadece kendi ülkesinde ya da bölgesinde çalışabilir, ihracat yapamaz” dedi.
MÜKEMMELİYET MERKEZİ KURULUYOR
Günün ikinci panelinde helal tedarik zinciri konuşuldu ve panele Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yüksel Okşak moderatörlük yaptı. Panelde söz alan Endonezya Batam-Bintan-Karimun Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Güçlendirilmesinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Kartika Listriana, Endonezya’da yeni bir yönetim sistemin geliştirilmesi gerektiğini söyledi ve “Nüfusumuzun yüzde 90’ının Müslüman olmasına rağmen, helal endüstride arz talebe bakıldığında çok büyük bir talep olduğunu görmüyoruz. Bunun nedenini anlamak için arz kısmına bakmamız gerekiyor. İnsan kaynaklarının ve bilgi dağarcığının geliştirilmesi çok önemli. Ayrıca istihdamın da yaratılması gerekir. Bunun için Endonezya’da Mükemmeliyet Merkezi tesis etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
HELAL DOSTU LİMAN ÖNERİSİ
Malezya Helal Yönetim ve Ticari İnovasyon Merkezi’nden Doç. Dr. Harlina Suzana Ja’afar da, kendi ülkesinde helal sektörü geliştirmek için lojistik sistemini geliştirmeye odaklandıklarını belirtti. Helal dostu lojistik bir çerçeve kurulması gerektiğine işaret eden Ja’afar 38 liman paydaşıyla yaptıkları anketin sonuçlarını açıkladı ve helal dostu limanlar kurularak helal sektörünün geliştirilebileceği önerisinde bulundu.
YEŞİL İNSİYATİF
Malezya Uluslararası Helal Araştırma ve Eğitim Enstitüsü (INHART) Dr. Irwandi Jaswir, Malezya’yi İslami ve helal ürünler hub’ı yapma projelerini anlatırken; panelin son konuşmacısı Malezya Ulaştırma ve Lojistik Kıdemli Teknoloji ve Tedarik Zinciri Yönetimi Bölümü Dr. Emi Normalina Omar, helal lojistiğin geliştirilmesi yolunda sürdürülebilirlik hedeflerinin unutulmaması gerektiğini anlattı, yeşil inisiyatifin kabulünün sektörü geliştireceğini belirtti.
