Tarımın geleceği GROWTECH.ANTALYA’da masaya yatırıldı

Dünyanın en büyük örtü altı tarım fuarı GROWTECH. ANTALYA üçüncü gününde de yoğun ilgiyle karşılaştı. Fuar 23 Kasım akşamına kadar Antalya Anfaş Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerine ev sahipliği yaptı.

Sektöre gerçekçi bir gelecek vizyonu sunarak, sürdürülebilir yatırımlara, teknolojik yeniliklere ve ihracat odaklı projelere rehberlik eden GROWTECH. ANTALYA, 285’i uluslararası olmak üzere toplamda 684 katılımcıyı ağırlamaya devam ediyor. 23 Kasım akşamına kadar 161 farklı ülkeden ziyaretçiye ev sahipliği yapmayı hedefleyen fuarın, son gününde rekor düzeyde ziyaretçi sayısına ulaşması bekleniyor.

Fuar kapsamında katılımcı ve ziyaretçilere zengin bir konferans programı sunan GROWTECH. ANTALYA’nın ilk iki gününde tarım sektörünün gelişimi ve geleceği üzerine birbirinden farklı disiplinlerde başlıklar ele alındı. 22 Kasım’da Tarım Yazarı Mine Ataman iş birliğiyle “Sürdürülebilir Yaşam Hakkı için Tarım” temasıyla düzenlenen programda alanında uzman isimler konuşmacı olarak ağırlandı.

Oturumlar, Tarım Yazarı Mine Ataman’ın moderatörlüğünde “Yaşamı Onaran Tarım Bilimi” ile başladı. Ataman gün boyunca devam eden oturumlarla ilgili: “Yeşil Etki Derneği ve GROWTECH.ANTALYA olarak hayata geçirdiğimiz ve artık gelenekselleşen programımız için oldukça mutluyum. Bu alanda çalışan herkes bir unvana daha sahip, ‘yeşil yakalı’… Birbirinden kıymetli, yeşil yakalı uzman konukları bugün ‘Sürdürülebilir Yaşam Hakkı için Tarım’ temasıyla, çeşitli ve önemli başlıklarda sahnemizde ağırlayacağız“ görüşlerini belirtti.

“Yaşamı Onaran Tarım Bilimi” başlıklı oturumun konuğu uzun yıllardır Türkiye başta olmak üzere, dünyanın her yerinde doğru tarım uygulamalarının hayata geçirilmesi için adımlar atan ve girişimcilik rolü üstelenen Yüksek Ziraat Mühendisi, Sosyal Girişimci ve Çiftçi Tanfer Dinler oldu. “Tarıma hizmet edenlerin hizmetkarıyım” sözleriyle konuşmasına başlayan Dinler: ““Dünya’daki insanların yüzde 20’si temiz su içmekten mahrumken ‘su hepimizin’ diyebilir miyiz? Kırsalda suyun yüzde 80’i kullanılıyorsa, hayır suyun adil yönetildiğini söyleyemeyiz. Tarım alanında bizlere çok fazla sorumluluk düşüyor, suyu doğru yönetmeli, tarımda bilinçli uygulamalara yönelmeliyiz. 1977 yılında Türkiye’de ilk damla sulama sistemini kurarken de bu bilinci vurguladık ancak o yıldan bu yana halen bilinç kazanmış değiliz“ dedi. Doğru tarımın temel esaslarından da söz eden Dinler, tarımın dilbilgisinin oluşturulmasının, etkin ve güncel eğitim ve yayımların erişilebilir olmasını, tarım sayımı, tarım ve gıda veri bankası, çiftçi örgütleri, yasal düzenleme ve denetlemeler, tarım koordinasyonu, çiftçi bankası gibi birçok yaklaşım ve düzenlemenin gerekliliğine vurgu yaptı.

AGRO TV Program Sunucusu Galip Umut Özdil, sunuculuğunu üstlendiği “Sürdürülebilir Yaşam Hakkı İçin Tarım” sohbetinin açılışında “Nicelik ve nitelik olarak üstün bir buluşma olan GROWTECH.ANTALYA yalnızca ticari amaçlar gütmüyor, sunduğu paneller ve çeşitli etkinlikleriyle sektörü geliştirmeyi de görev ediniyor. Bugün moderatörlüğünü üstlenmiş olduğum bu oturumda çok çeşitli alanlarda faaliyet gösteren uzmanlarla önemli başlıkları ele alacağız” görüşlerini belirtti.

Türkiye İş Bankası Tarım Bankacılığı Pazarlama Bölüm Müdürü Zafer Arslan oturumda, “İşimiz finans ancak tarıma asla yalnızca bir gelir kaynağı olarak bakmıyoruz; tarım hayattır. Pandemi döneminde bu gerçeği çok daha iyi anladık. Hepimiz ilk gıda ihtiyaçlarımıza odaklandık. Biz kurum olarak finansal açıdan kredi ve mevduatın ötesine geçerek verimliliği artırmak, üreticiyi teknoloji ve sürdürülebilirlik konularında bilinçlendirmek, toprağı doğru kullanmayı teşvik etmek için çeşitli projeler ve iş birlikleri gerçekleştiriyoruz. Öte yandan, tarımın medeniyetlerin kuruluşundan bu yana ticaretin de temeli olduğunun bilinciyle, sorumlu bir rol üstleniyoruz. Ekonomi ve ekolojiyi birleştirerek ‘onarıcı tarım’ yaklaşımına odaklanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki teknolojiyi kullanan üreticiler aynı zamanda verimliliği artırıp maliyetlerini de azaltabilir. Ne kadar çok çiftçimizi bilinçlendirebilirsek toprağımızı, havamızı ve suyumuzu da o kadar koruyabiliriz” görüşlerini belirtti.

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık da “1945’ten bu yana meselemiz gıda güvenliği, ancak hâlâ bu hedefe yaklaşabilmiş değiliz. Dünyanın yüzde 29’u gıdaya erişemiyor. Diğer yandan tarım, sera gazı salınımının üçte birini oluşturuyor. Tarım doğru yönetilirse iklim kriziyle mücadelede etkili olabilir. Genel politikaların içerisinde tarım alması gerektiği faydayı alamıyor. Dolayısıyla bize vermesi gereken etkiyi de veremiyor. Tarladan sofraya kadar ulaşan gıda sürecinde; çiftçinin bilgiyi etkin kullanması gerekli. Bu sebeple sorumluluğu bir tek kurumlarda görmek değil hep birlikte üstlenmemiz önemli. Sivil toplumdan eğitime, özellikle de medyada herkesin üstüne düşeni yapması gerekmekte” sözleriyle katkı sundu.

300 yıldır aile köklerinin sürdürmüş olduğu çiftçilik mesleğini ve peynir uzmanlığını yürüten Sosyal Etki Yaratıcısı ve Peynir Uzmanı İlhan Koçulu ise: “Biyolojik çeşitlilikte tüm yaşam canlıların yaşam hakkına saygı duymalıyız. Doymakla beslenmek arasındaki farkı görmek; tüketici ve yararlanıcı arasındaki farkı bilmek gerekiyor. Temiz gıda için tüm canlıların yaşamına saygı duyarak ‘etki yaratıcısı’ olmak mümkün olur” dedi.

Michelin Yıldızlı Şef ve Laliga Listeye Giren İlk Türk Şef Aylin Yazıcıoğlu da “Gastronomi ve tarım birbirinden ayrı düşünülemez. Mevsiminde meyve ve sebze kullanımı, doğru konserve ürün tercihi gibi detaylar lezzetle beslenmenin temeli, yıllar içindeki deneyimimle bu bilgiyi pekiştirdim. Mevsim dışı ürünlerin hem tat hem de besin değeri düşük olduğundan, menüme koymuyor ve müşterime sunmuyorum. Ayrıca, ürünlerin ait oldukları coğrafyadan gelmesi, yani doğal yetişme ve ortamına uygun olması da büyük önem taşıyor. Bu sebeple sunacağım ürünleri bizzat ben seçiyorum, misafirime sunduğum her yemekten ben sorumluyum” ifadelerinde bulundu.

Programın devamında, Mine Ataman’ın sunuculuğunu üstlendiği ‘Yeşil İletişim’ başlıklı oturumda, Tarımsal İçerik Üreticileri Emre Yazar ve Ramazan Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu, Reklam Ajansı Sahibi ve İçerik Üreticisi Mahmut Gediz ile Ankara Bilim Üniversitesi Eğitim ve Kariyer Uzmanı Prof. Dr. İsmail Yolcu yer aldı. ‘Tarım Diplomasisi’ başlıklı oturumda ise Sözcü Gazetesi Muhabiri Erdoğan Süzer moderatörlüğü üstlendi. Bu oturumda, Kamu Araştırmaları Vakfı Tarım Gıda Direktörü Dr. Nevzat Birişik, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği Başkanı ve On İletişim Ajans Başkanı İpek Özgüden, Trilye Restoran’ın kurucusu ve Gurme Yazar Süreyya Üzmez ile Recoltem’in kurucusu Bahar Okyar konuşmacı olarak ağırlandı. Programın kapanışı ise Anadolu Ajansı‘ndan Gazeteci Mustafa Çalkaya’nın sunuculuğunda gerçekleştirilen ‘Gıda İçin Bilim’ başlıklı oturumla yapıldı. Bu bölümde, TÜBİTAK Danışmanı Prof. Dr. Duygu Çelik ve ODTÜ-GÜNAM Modül Teknolojileri Birim Koordinatörü ve Türkiye’nin İlk Tarım GES Projesi Lideri Doç. Dr. Talat Özden konuşmacı olarak yer aldı.