Türkiye, İsrail-Filistin Savaşı sırasında kruvaziyerlerin güvenli limanı oldu

Türkiye’nin lojistik konumuna bakarak bulunduğu bölgede kruvaziyer üssü olabileceğini ifade eden Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “İsrail-Filistin savaşı ile beraber bazı kruvaziyer gemileri İsrail’in Haifa ve Ashdod limanlarındaki uğraklarını iptal etti. İptal kararı alan gemiler, rotasını başta Türkiye olmak üzere, Mısır ve Kıbrıs’a yöneltiyorlar. Bu durum, kısa vadede avantaj gibi dursa da büyük resme bakmak lazım.” dedi.

İsrail ve Filistin arasında Ekim ayı başında meydana gelen ve tüm dünyanın yakından takip ettiği çatışmalar, yolcu gemilerinin rotalarını yeniden oluşturmaya neden oldu. Savaşın yarattığı güvensiz ortamdan kaynaklı İsrail’den uzaklaşmaya çalışan gemilerin bir bölümü rotasını Türkiye’ye çevirdi. Dünya kruvaziyer devleri arasında gösterilen bazı operatörler, ilerleyen dönemlerde başta Ashdod Limanı olmak üzere İsrail limanlarını içeren seferleri iptal etme kararı aldı. 

“Haifa ve Ashdod Limanlarına uğraklarını iptal eden Kruvaziyerler var”

Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime’ın Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “İsrail ve Filistin arasında meydana gelen savaşı üzülerek ve büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Savaş, her ne olursa olsun bir insanlık suçudur. Savaşın kazananı olmaz. İnsanlık adına barışın bir an önce gelmesini diliyoruz. Savaştan dolayı bazı kruvaziyer gemileri İsrail’deki Hayfa ve Aşdod limanlarına uğraklarını iptal ediyorlar. İptal kararı alan gemiler rotasını başta Türkiye olmak üzere, Mısır ve Kıbrıs’a yöneltiyorlar.” dedi.

‘‘Bölgenin Kruvaziyer üssü olabiliriz!’’

Coğrafi konumu ve turizm destinasyonu açısından Türkiye’nin çok önemli bir lokasyonda yer aldığını söyleyen Çavuşoğlu şu bilgileri verdi: 

“Komşuda bir yangın varsa bu durum ister istemez sizi de etkiler. Ne İsrail-Filistin savaşından ne de Rusya-Ukrayna gerginliğinden vazife çıkarmıyoruz. Aksine, ülke olarak komşularımızın barışına giden yolda arabulucu olmaya çalışıyoruz. Çünkü biz, ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!’ felsefesine sahip bir ülkeyiz. Güvenli limanlarımız, teknik altyapı imkanlarımız ve hizmet kalitemiz ile bölgenin üssü olmaya adayız. Denizcilik sektörüne yapılacak yatırımlar ile bölge liderliğine oynayabiliriz. 

Kısa vadede avantaj gibi görünebilir, büyük resime bakmalıyız!

Akdeniz Çanağını bir bütün olarak ele almak ve değerlendirmek gerek. Çanağın bir tarafında biz varsak diğer tarafında da İsrail ve Filistin’in de aralarında olduğu Akdenizli komşu ülkeler var. Büyük resmi görmek gerekiyor. Buradaki güvenlik durumu hepimizi yakından ilgilendiriyor. Haifa ve Ashdod limanlarına uğraklarını iptal eden yolcu gemilerinin bir kısmı Bodrum, Marmaris ve Alanya’ya uğraklar oluşturuyor.  Bu durum, an itibarıyla bir avantaj gibi görünebilir. Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime olarak uzun yıllara dayanan tecrübelerimizle bu durumun uzun dönemde bir avantaj sağlamayacağını öngördüğümüzü belirtmek isteriz.”