BIST 100
10.492,86 2,78%
DOLAR
41,9582 0,09%
EURO
48,9478 0,08%
GRAM ALTIN
5.836,99 1,91%
FAİZ
40,52 -0,25%
GÜMÜŞ GRAM
70,48 0,84%
BITCOIN
111.298,00 2,19%
GBP/TRY
56,3022 -0,01%
EUR/USD
1,1656 0,01%
BRENT
60,56 -1,19%
ÇEYREK ALTIN
9.543,24 1,91%
İstanbul Parçalı Az Bulutlu
İstanbul hava durumu
18 °
Bitcoin
111.269 2.61%
Ethereum
4.039,98 1.23%
Tether
1 -0.01%
Binance Coin
1.107,50 -1.12%
XRP
2,47 2.44%
Solana
191,37 0.05%
TRON
0,322803 0.93%
Dogecoin
0,201344 1.90%
Cardano
0,668413 1.76%
Avalanche
20,75 0.14%
Dai
0,998568 -0.28%
Arbitrum B. USDT
0,999951 0.02%
Polygon B. USDT
1 0.05%
B.Peg Dogecoin
0,25985 -0.38%
Tezos
0,602554 0.02%

Ünlü yazar Katerini Gastronomi ve Dağ Festivali’ni yazdı

sennur

Şennur Enginler yazıyor - Yunanistan’ın Pieria bölgesinde, Elatohori Dağı’nın eteklerinde gastronomi ile doğanın iç içe geçtiği iki gün…
Katerini Belediyesi’nin Turizm Ofisi tarafından 27–28 Eylül tarihlerinde düzenlenen “Gastronomi ve Dağ” temalı festival, hem kültürel hem de coğrafi zenginlikleriyle unutulmaz bir etkinlik sundu. Türkiye’den davetli olarak katıldığım bu festival, iki ülke mutfak kültürlerinin benzerliklerini ve doğayla iç içe geçen yaşam biçimini yakından görme fırsatı verdi.

Katerini Belediyesi Turizm Ofisi’nden gelen davet, içimde tarifsiz bir heyecan yarattı. Türkiye’deki festivallerle kıyaslama yapma şansım olacaktı; bu bile başlı başına motive ediciydi. Aynı tarihlerde Türkiye’de bir başka etkinlik davetim olsa da bu kez tercihim Yunanistan oldu. Çünkü yıllardır Yunanistan’ın adalarından ana karasına kadar pek çok bölgesinde içerik üretirken hep aynı cümleyi kurmuşumdur:
“Aslında biz aynı coğrafyanın, birbirine çok benzeyen iki kültürün insanlarıyız.”

Yine de bu defa “Acaba farklı ne görebilirim?” merakı ağır bastı. Yazın son günleriyle sonbaharın ilk esintileri iç içe geçmişken yola çıktım. İstanbul’dan başlayan yolculuğum İpsala, Alexandroupoli, Kavala ve Selanik rotasıyla devam etti. Yol boyunca deniz kenarında kısa molalar verip yaza veda ettim.

Hazırlık süreci bu kez biraz uzun sürdü; hem yazı uğurlayacak hem de sonbaharı karşılayacaktım. İki valiz hazırladım — biri keten elbiselerle dolu, diğeri kalın kazaklar, eşofmanlar ve montlarla… Kadınların valiz hazırlığına dair o klasik sahne yine yaşandı elbette: “Ne yapacaksın o kadar eşyayı, kaç valiz aldın?” diye söylenen bir eşin sesi arka fonda yankılandı.

Denizden Dağa, Yazdan Kışa Bir Saatte Geçiş

26 Eylül akşamı Katerini’ye ulaştım. Kısa bir şehir turunun ardından, ertesi gün başlayacak festivalin düzenlendiği Elatohori köyüne doğru yola koyuldum.
Deniz kenarında yaptığım kısa bir yürüyüşte, güneşin son sıcaklığını içime çekip yola devam ettim. Yükseldikçe manzara değişti: yeşil ile sarının dans ettiği bir tablo… Rüzgar serin, hava mis gibi dağ kokuyordu. Sadece bir saat içinde denizden kışa geçmek gibiydi bu. Birkaç dakika önce plajdayken, şimdi dağ havası yanaklarımı kızartıyordu.

Kışlık valiz devreye girdi, mont giyildi ve festival alanına vardım.

26 Eylül Akşamı: Ateş Başında Başlayan Tanışmalar

Festivalin ilk günü olan 26 Eylül akşamı, protokol yemeği ve açılış tanıtımı yapıldı. Katerini Belediyesi Turizm ve Kültür Ofisi Başkan Yardımcısı Elina Diamantopoulou’nun sıcak karşılamasıyla kendimi evimde hissettim.
Alan, varillerin içinde yakılmış ateşlerle aydınlanmıştı; etrafında insanlar sohbet ediyor, kahkahalar yükseliyordu.

Hava serin olsa da ortamın sıcaklığı her şeyi unutturuyordu. Belediye Başkanı’nın katılımıyla servis başladı. Bölgenin ileri gelenleri, Sırbistan’dan gelen basın mensupları ve Türkiye’den gelen ben — gastronomi ve seyahat yazarı olarak — tek tek tanıtıldık. Sohbetler, dostane yaklaşımlar, müzikle birleşince akşam keyifli bir başlangıç yaptı.

27 Eylül Sabahı: Tarhana Keki ve Kestaneli Mantar Kavurma

Festivalin ilk günü, 27 Eylül sabahı, yağmur nedeniyle kapalı alana alınan yoga seansıyla başladı. Doğayla bütünleşen bu kısa pratik, hem bedeni hem zihni canlandırdı.
Ardından gelen kahvaltıysa başlı başına bir şölen gibiydi.

Masada birbirinden renkli tabaklar, el yapımı reçeller, börekler, poğaçalar, kestane balı, sütlaç ve “bougatsa” vardı. Ama beni en çok etkileyen iki tat, tarhana keki ve kestaneli mantar kavurma oldu.

Tarhanadan yapılan yumuşacık, tuzlu kekin üzerinde beyaz peynirle (feat) yapılan sunum damakta alışılmadık bir uyum yaratıyordu.
Kestaneli mantar kavurma ise sabahın erken saatlerinde bile “bir tabak daha olsa yerim” dedirtecek kadar lezzetliydi.
Pieria Dağları eteklerindeki kahvaltı kültürünün, klasik Yunan kahvaltısından çok daha zengin olduğu açıkça görülüyordu.

Ormanın Kalbinde Ağaç Kesme Ritüeli

Kahvaltının ardından sıra geldi “ağaç kesme etkinliği”ne. İlk duyduğumda anlam verememiştim ama izleyince bambaşka bir anlam kazandı.
Sırtında ağaç kesme motoruyla yürüyen görevli arkadaşın arkasından giderken çocukluğumdaki o bildik şarkı kulaklarımda çınladı. Hepimizin bildiği o tatlı tını !! “ Baltalar elimizde Uzun ip belimizde Biz gideriz ormana Ormana “  artık baltanın yerini ağaç kesme motoru almış durumda … kısa bir yürüyüş sonrası ağacını seçti. Hepimizden biraz uzaklaşmamızı istedi, güvenlik önemli tabi .. ardından motorun sesiyle koca bir ağaç yere devrildi.

Bu sahne, ilk bakışta sert görünse de aslında bölge halkının doğayla kurduğu yaşam dengesini simgeliyordu. Çünkü Elatohori çevresinde yaşayanlar geçimlerini büyük ölçüde orman ürünlerinden sağlıyor.
Festivalin amacı da tam olarak buydu: doğayı koruyarak yerel yaşamı ve gelenekleri sürdürebilmek.

Çocuklar, Oyunlar ve Balın Gücü

Festival boyunca orman yürüyüşleri, doğa oyunları ve çocuklara yönelik etkinlikler düzenlendi. En hoşuma giden detay ise çocukların çikolata yerine bala özendirilmesiydi.
Bulmaca oyunlarının sonunda baldan hazırlanmış ikramlarla ödüllendirilen çocuklar, hem eğleniyor hem de doğanın armağanlarını tanıyordu.

Günün ilerleyen saatlerinde Makedon halk dansları, canlı müzik ve konserlerle atmosfer daha da canlandı.
Festivalde hiçbir ticari kaygı yoktu; yiyecek ve içeceklerin tamamı Katerini Belediyesi tarafından ikram ediliyor, konser saatlerine yakın halkın ulaşımı özel servislerle sağlanıyordu.

27–28 Eylül tarihlerinde Katerini’de geçirdiğim bu iki gün bana bir kez daha gösterdi ki; kültürler farklı görünse de sofraların sıcaklığı hep aynı.
Dağların serin havası, denizin tuzu, kestane balının tatlı kokusu ve insanların içten gülümsemeleriyle dolu bu festival, hem ruhumu hem kalemimi besledi.

Bu güzel davet için Katerini Belediye Başkanlığı’na, Başkan Yardımcısı Elina Diamantopoulou ve tüm ekibe içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Yunanistan’ın dağlarında, sofraların başında, dostlukla yoğrulan bir deneyimdi bu…

Belki de en doğru tanım şu olurdu:

“Lezzet, kültür ve doğanın aynı masada buluştuğu bir festival.”

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

  • Hisse Fiyat Fark
  • INVEO 10,45 %10
  • MMCAS 73,70 %10
  • INFO 4,07 %10
  • HDFGS 4,62 %10
  • BRKVY 80,30 %10
  • Hisse Fiyat Fark
  • BURCE 26,64 %-10
  • ECILC 90,90 %-10
  • TEKTU 26,12 %-9.99
  • ECZYT 286,50 %-9.98
  • INVES 272,75 %-9.98
  • Hisse Hacim
  • THYAO 14.019.869.222,25
  • AKBNK 9.067.239.209,80
  • KCHOL 8.338.475.139,10
  • ASELS 7.522.446.251,40
  • ISCTR 7.029.630.643,52