Akdeniz çukurundaki kuraklığın zeytinyağında tarihi bir fırsat sunabileceğini belirten İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, “Geçen yıl Türkiye dışında tüm zeytin üreticisi ülkelerde trajik kayıplar oldu. Bu yıl bizim üretimimiz de düşük olacak gibi görünüyor. Stoklarımızı dökme olarak ihraç edersek, Türk zeytinyağının küresel marketlerde yer bulmasını sağlayabilecek tarihi bir fırsatı tepmiş oluruz” dedi.
19 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” ile zeytinyağı ihracatına fon kesintisi getirildiğini hatırlatan Başkan Ali Kopuz, “Kilogram başına 20 sent kesintinin dökme zeytinyağı ihracatını kısıtlaması mümkün değil. Bugün Avrupa’da fiyatlar 8 Euro’ya yaklaştı. Rekoltenin bu yıl da düşük olması beklendiğinden stoklardaki yağ sürekli değerleniyor. Bu nedenle dökme zeytinyağı ihracatı acilen yasaklanmalı” dedi.
Gıda Enflasyonu Olumsuz Etkilenir
Her geçen gün fiyatı yükselen bir ürünün dökme olarak ihraç edilmesinin, öncelikle iç piyasayı olumsuz etkileyeceğini belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz şunları söyledi: “Zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının küresel piyasalardaki artışının gıda enflasyonuna olan etkileri, ihracatın iç piyasadaki ürün arzını düşürmesiyle artacaktır. Bugün yağlık zeytindeki fiyatlar, yakın zamanda sofralık zeytinin tarlada 120 TL bandına ulaşacağı uyarısını vermektedir. Bu durumdan gıda enflasyonu olumsuz etkilenir.”
Küresel Pazarda Büyük Bir Fırsat
Dökme zeytinyağının küresel pazara hâkim ülkelerde paketlenerek satışa sunulduğunu ve bu süreçte üretici ülke olarak Türkiye’nin kazancının az olduğuna dikkat çeken Başkan Ali Kopuz, “Dünya zeytinyağı ihracatından en büyük payı alan İspanya ve ardından gelen ülkelere ihtiyaçları olan dökme zeytinyağını vermemiz, pazar payında en küçük bir azalma yaşamadan durumlarını korumaları anlamına gelecektir. Böylece, yıllardır katma değerli zeytinyağı ihracatı anlamına gelen ambalajlı yağlarımızın yurtdışındaki market raflarında yer bulması için yaptığımız mücadelede elde ettiğimiz en büyük fırsat kaçacaktır. Bu Türk zeytinyağının küresel raflarda yer bulması için tarihi bir fırsattır” dedi.
Ne Yapmalı?
Ali Kopuz, Türk zeytinyağının uluslararası pazardaki payını artırabilmek için yapılması gerekenlerle ilgili şunları söyledi: “Öncelikle acilen dökme zeytinyağı ihracatı tamamen yasaklanmalı. Ambalajlı zeytinyağı ihracatında da 0,1 kg ile 5 kg’lık ambalajlara destek artmalı. Bu destekler 2013 yılındaki seviyelere getirilmeli. Uzun vadeli bağlantılar kurulabilmesi ve pazardaki payımızın artışının sürdürülebilir olması için söz konusu destekler en az üç ya da beş yıllık bir dönem için açıklanmalı.” Ali Kopuz, zeytinyağındaki sorunun boyutunun çok büyük olduğuna dikkat çekerek, “Art arda gelen kuraklık ve yok yıllarının etkisiyle zeytindeki arz çok düştü, fiyatlar bu yüzden sürekli artıyor. Bu nedenle dökme zeytinyağı yasaklanırken, 10 ve 18 kilogramlık ambalajlara da destek verilmemeli, aksine kısıtlama getirilmeli. Çünkü özellikle İspanya, küresel pazardaki yerini kaybetmemek için bu gramajlardaki ambalajlarla yağ ithal ederek tekrar paketleme yapmayı göze alacak durumda” şeklinde konuştu.