![Trump’a dikkat! Türkiye stratejik yaklaşmalı](https://gazeteekonomi.com/wp-content/uploads/2025/02/trump-790x420.webp)
![reklam](https://haberv8.thewpdemo.com/wp-content/themes/theHaberV8/images/300x250.jpg)
Aziz İlgazi yazıyor… Suriye konusundaki uluslararası yaklaşımları Trump tarafından sürekli eleştiri konusu yapılacağı ihtimali yüksek görünüyor.
ABD’nin ekonomideki genişleme politikaları bu yıl daha fazla etkili olacaktır. Gelecek yıllarda genişlemenin hızı düşebilir, buna rağmen etkileri uzun yıllar sürebilir. Alt yapı ve sanayi ham maddesi kaynaklarının ithalat yolu ile temininde birçok ülke uzun vadeli sorunlar yaşayabilir. Dolar güç kazanıyor, ithal girdi fiyatları artacak. Bu gelişmeler Türkiye ekonomisine ithal girdilerden dolayı önemli yükler getirebilir.
ABD’nin genişleme politikasının amaçlarından biri ekonomiyi canlı tutmaktır. Bu amaçların gerçekleşmesi başta ABD’nde olmak üzere birçok ülkede bütçe açığı etkisi yapacaktır. Bütçe açığı enflasyonu artırabilir.
Sonuç olarak bu durum karşısında FED faizleri düşürmeye yönelik sert tedbirlere başvuracaktır. ABD’nin ekonomik yaklaşımları karşısında Türkiye’nin olumsuz etkilenmesi söz konusu olacaktır. Ekonomileri güçlü kılan araçlardan sermaye ve para girişi azalacak ve bundan Türkiye olumsuz etkilenecektir. Böyle bir yansıma daha önce Trump döneminde gerçekleşti. Bu dönemde meydana gelen gelişmeyi hatırlamakta fayda var.
Yıl 2018, ABD ile Türkiye arasında Pastör Brunson krizi yaşanmıştı. Bu kriz TL’nin değer kaybına yol açtı. ABD, bu olayda Türkiye’den ithal edilen alüminyum ve çelik ürünlerinin gümrük vergilerini iki katına çıkardı. ABD Türkiye’nin ekonomik gelişmesine müdahale etmek amacı ile sürekli bazı araçları kullanmak için her fırsatı değerlendirecek bir ülke.
ABD Trump döneminde Ekim 2019’da Türkiye’nin sınır güvenliğini tesis etmek amacı ile Suriye’deki operasyonlarında rahatsız olduğunu ifade etmiş ve Türkiye’yi uyarmıştı. Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazarak bu durumu açıkça ifade etmiş ve ekonomik müdahaleden söz etmiştir.
Trump bu konu ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı mektupta “Binlerce kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmak istemezsiniz ve biz de Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemeyiz ve bunu yaparız. Size bunun bir örneğini Pastör Brunson olayında yaşatmıştım.” ifadelerini kullanmıştır. Ancak Trump, İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları görmemezlikten gelmiştir. Trump uluslararası çevrelerde kendi güven notunu düşürdü.
Türkiye milli güvenlik alanında Trump’a rağmen kararlığını sürdürmeye devam etmiştir. Ancak aynı Trump, daha sonra farklı tarihlerde ve olaylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışmalarını ve politikalarını destekleyen bir çok açıklama yapmıştır.
ABD, Avrupa’ya karşı başlattığı ticaret savaşları AB’nin büyümesini olumsuz etkileyebilir, AB ayrıca Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olduğu için ABD-AB ticaret savaşlarından en az AB kadar etkilenecektir.
Türkiye ticaret savaşlarından direk veya dolaylı etkilenecektir. Bu kaçınılmaz bir sonuç. Bu durumda Türkiye ticaret savaşlarından etkilenmemek veya az etkilenmek için ithalat ve ihracat politikalarında kabullenmiş bu riskler karşısında değişimler yapması gerekiyor.
Özellikle Suriye’nin yeniden imarı sürecinde Türkiye’ye önemli görevler düşüyor. Ekonomik ve sosyal başlıklar altında toplanan bu başlıkların bir kısmı yeni göreve gelmiş Trump’ı rahatsız edebilir.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Türkiye’nin Suriye’deki durumu ve yapması gerekenler, oldukça karmaşık. Türkiye Suriye konusunda “Sınır Güvenliği, Mülteci Sorunu, Uluslararası Diplomasi, Yeniden İnşa ve Suriye’nin Toprak Bütünlüğü” gibi birçok uluslararası sonunun bölgedeki en büyük muhatabı durumunda.
TÜRKİYE ORTADOĞU’DA TEK GÜÇ
Türkiye’nin Suriye’deki yaklaşımı güvenlik, insani yardım, diplomatik çözüm arayışları ve bölgesel istikrar için önemlidir. Bu sorumluluğu istikrarlı bir şekilde sürdürmesi gerekiyor. Türkiye askeri ve diplomatik alanda başarılı olmak için uluslararası iş birliğini güçlü tutması ve bölgedeki tüm aktörlerle stratejik bir iletişimi sürdürmesi zorunlu olmuştur.
Türkiye ekonomisinin istikrarı ve Türkiye’nin bölgesel gücünün etkinliği ayrıca sürdürülebilirliği adına Türkiye, uluslararası iş birliğine, ulusal ve bölgesel çıkarları öncelikli olmak üzere açık bir politika izlemelidir, ancak yukarıda işaret ettiğim Trump dönemlerinde yaşanan Trump kökenli istikrasızlıklar her an yeniden ortaya çıkabilir.
Kendine güvenen karizmatik, popülist ve milliyetçi bir iş insanı olan Amerika Birleşik Devletleri’nin 47.Başkanı Trump, hayatındaki bireysel başarılar ve başarısızlıklarla her zaman yüzleşmiştir. Güçlü bir kişilik ve tartışmalı bir siyasi figür olan Trump, başkanlığı sürecinde tartışmalı ve Provokatif bir lider olarak tanınmaktadır. Trump cesur, tartışmalı ve bazen kutuplaştırıcı bir lider olarak öne çıkmıştır. Birçok kişiye göre, onun tarzı oldukça etkileyici ve dinamik, ancak aynı zamanda birçok kişi onun yaklaşımını fazla bencil ve kutuplaştırıcı bulmuştur. Türkiye’nin Suriye konusunda uluslararası yaklaşımları Trump tarafından sürekli eleştiri konusu yapılacağı ihtimali yüksek görünüyor. Türkiye güçlü bir ülkedir. Ancak Türkiye ekonomisi ticaret savaşlarında zarar görebilir. Suriye’nin yeniden inşa edilmesinde ABD kökenli firmalarla Türkiye firmaları arasında oluşturulacak bir ortaklık dahilinde Suriye’nin alt yapısının inşası daha stratejik olacaktır.