grandpashabet giriş bahiscom giriş deneme bonusu veren siteler casinositeleri.co cappadocia tours
gaziantep arçelik kayseri evden eve nakliyat firmaları istanbul evden eve nakliyat istanbul evden eve nakliyat
Elite World
Arnica
DOLAR 40,1901 % 0.22
EURO 47,1146 % 0.08
STERLIN 54,2331 % -0.36
FRANG 50,4774 % 0.27
ALTIN 4.335,04 % 1,20
BITCOIN 118.006,91 -0.265
reklam

Başkanın zaferi

Yayınlanma Tarihi : Google News
Başkanın zaferi
reklam

Türkiye fındık sektöründe yıllardır tekelleşme iddialarıyla gündemde olan İtalyan Ferrero firmasına karşı Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in öncülük ettiği 5 yıllık amansız mücadele, tarihi bir zaferle sonuçlandı. Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin aldığı emsal niteliğindeki kararla, Ferrero’nun Rekabet Kurumu’na verdiği taahhütler iptal edildi ve İtalyan devinin daha ağır şartları kabul etmesi için kapı aralandı. Başkan Güler, bu kararı bir “milli duruş” olarak nitelendirerek, fındığın hakimiyetinin yeniden üreticinin eline geçtiğini ilan etti.

Türk fındık sektöründe tekel oluşturan, fındığın alım-satım ve fiyatına müdahale eden İtalyan Ferrero’ya karşı 5 yıldır büyük bir mücadele veren Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Bu düzeni kabul etmedik, çünkü bu düzen fındık üreticisinin emeğini hiçe sayıyordu. Rekabet hukuku, her ülkenin egemenlik hakkıdır. Biz bu hakkımızı kullandık. Üreticinin hakkını, rekabetçi ve adil bir sistemle korumaya kararlıyız. Bu bir milli duruştur” dedi.

BAŞKAN GÜLER’İN SAVAŞ MANİFESTOSU:

“FINDIĞIN FİYATINI BİZ BELİRLEYECEĞİZ”

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in Ferrero’ya karşı mücadelesi, 2020 yılının Temmuz ayında yaptığı sert açıklamalarla başladı. Serbest piyasada Türk fındığının yüzde 40’ını ele geçirme potansiyeline ulaşan ve Türk hükümetinin açıkladığı fındık fiyatlarına karşı kendi fiyatlarını belirleyerek “Türk hükümetine rakip” pozisyonuna gelen Ferrero’ya ilk ikazı yapan Güler, şu net ifadeleri kullanmıştı: “Fındığı da fındık fiyatını da Roma, Londra, Washington merkezli oligopolist, yani alıcı piyasasında tekelleşen firmaların insafına ve tekeline bırakmayacağız. Fındığın fiyatını biz belirleyeceğiz.”

Ancak İtalyan firma bu uyarıları ciddiye almadı ve satın alma, kiralama gibi yöntemlerle üretimde tekel olmaya, piyasada hem alıcı hem de satıcı olarak tüm paydaşları etkileyerek monopsonik bir yapı oluşturmaya devam etti.

“FINDIK İÇİN SAVAŞACAĞIM” KARARLILIĞI

Ferrero’nun tavrını değiştirmemesi üzerine, Başkan Güler Ağustos 2022’de tavrını daha da sertleştirerek “Fındığı da fındık fiyatını da monopsonik, yani alıcı piyasasında tekelleşen firmaların insafına ve tekeline bırakmayacağız. Fındığın fiyatını biz yani üretenler belirleyeceğiz. Ben bunun için savaşacağım” dedi.

Bu açıklamanın hemen ardından, 2022 Eylül ayında yapılan bir meclis toplantısında Başkan Güler, ORTAR bünyesinde bulunan 1000 dönümlük fındık bahçesi sahibi ve üretici temsilcisi olarak Ferrero hakkında hukuki süreç başlattıklarını duyurdu. Bu hamle, ülkenin dikkatini bu önemli mücadeleye çekti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dönemindeki başarılı operasyonlarıyla tanınan Başkan Güler’in bu yeni mücadelesi, tüm Türkiye tarafından ilgiyle izlenmeye başlandı.

FERRERO’NUN İLK GERİ ADIMI

Mücadelenin ilk somut sonucu, Kasım 2022’de Rekabet Kurumu’nun Ferrero aleyhine soruşturma başlatması oldu. Bu, Türkiye’de tekelleşen uluslararası bir firmaya karşı açılan ilk soruşturma olma özelliğini taşıyordu. Soruşturmanın derinleşmesi ve ilerlemesiyle çıkmaz sokağa girdiğini fark eden Ferrero’nun üst düzey yöneticileri, daha önce kimseye randevu dahi vermezken Ordu’ya gelerek Başkan Güler ile görüştü.

5 saat süren bu kritik görüşmede Başkan Güler, Ferrero yetkililerine açık ve net bir mesaj verdi: “Biz 700 bin aileyiz sen 1 ailesin, burada hukuk kuralları geçer, dolayısıyla kurallara uyun ve fiyatınızı ona göre ayarlayın. Biz size karşı değiliz ama sizin hareketleriniz de tedarikçi şeffaflığında değil.” Bu görüşmenin ardından Rekabet Kurumu soruşturmasını derinleştirdi ve yaklaşık 1.5 yıldır süren incelemeler sonrası Ferrero pes ederek Rekabet Kurulu’nun tüm taahhütlerini imzaladı. Buna göre, firma Türkiye’de referans fiyatının altında kabuklu fındık alımı yapmayacağını ve piyasanın verimliliğini destekleyeceğini taahhüt etti.

Güler'in Ferrero zaferi

GÜLER’DEN İKİNCİ HAMLE: YARGI SÜRECİ VE EMSAL KARAR

Ancak İtalyan firmanın bu taahhütleri Başkan Güler için yeterli değildi. Çünkü taahhütlerin takip edilebilir süreçleri zayıftı ve kısa süre sonra firmanın piyasayı “el altından” manipüle etmeye devam ettiği anlaşıldı. Bunun üzerine Başkan Güler, ORTAR’ı tekrar devreye soktu. Ordu’nun köklü kuruluşlarından Yürür Gıda’nın da dahil olduğu ve tanınan hukukçulardan Av. Ali Mertan’ın müdafiliğinde, Ferrero’ya karşı Ankara 15. İdare Mahkemesi’nde dava açıldı.

Türk yargısından gelen karar ise emsal niteliğindeydi: Ankara 15. İdare Mahkemesi, Ferrero’nun Mart 2024’te Rekabet Kurumu’na verdiği, Türk hükümetinin açıkladığı fındık fiyatının altında alım yapmayacağına ilişkin taahhüdü yeterli bulmadı ve İtalyan firmanın Rekabet Kurumu’na verdiği tüm taahhütleri iptal etti. Bu kararla birlikte Rekabet Kurumu, İtalyan firmayla yeni ve daha ağır şartları taşıyan taahhütler için yeniden masaya oturmak zorunda kalacak. Böylece, Başkan Güler’in 2020’de başlattığı, 2022’de soruşturma açtırdığı, Mart 2024’te taahhüt imzalattığı süreç, Temmuz 2025’te İtalyan firmanın daha ağır şartların altına imza atacağı yeni bir aşamaya taşındı.

FINDIĞIN HAKİMİYETİ YENİDEN ÜRETİCİNİN ELİNDE

Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin kararını değerlendiren Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, mahkemenin kararının büyük bir aşama olduğuna dikkat çekti. Güler, bu mücadelenin sadece birkaç siyasinin değil, tüm ülkenin meselesi olduğunu vurguladı: “Bu karar sadece bir belge iptali değildir; bu karar sonucu fındığın hakimiyeti üreticinin eline geçti. Rekabet hukuku, her ülkenin egemenlik hakkıdır. Biz bu hakkımızı kullandık. Çünkü, fındıkta fiyatı üreticinin değil, alıcının belirlediği bir monopsonik yapı oluşmuştu. Yani ortada tekelleşmeden farklı olarak, bir alıcı egemenliği vardı. Biz bunu belgeleriyle ortaya koyduk. Bu düzeni kabul etmedik, çünkü bu düzen fındık üreticisinin emeğini hiçe sayıyordu. Biz rekabete karşı değiliz. Biz her şeyin düzgün yürümesini istiyoruz.”

Başkan Güler, bu kararın ders kitaplarına girecek nitelikte olduğunu belirterek, mücadelelerinin sadece bir şikayet dilekçesinden ibaret olmadığını vurguladı. “1935’ten itibaren çıkan tüm fındık mevzuatını, yönetmelikleri, kararları bir araya getirerek devletin fındık hafızasını oluşturduk” diyen Güler, Avukat Ali Mertan, hukukçu arkadaşlar, Ziraat Odaları, Yürür Gıda ve Borsa gibi sağlam ortaklarla iş birliği yaparak güçlü bir dosya hazırladıklarını aktardı. Sonuç olarak, tarihte ilk kez fındık piyasasındaki tek alıcı baskısının mahkeme kararıyla belirlenmiş olduğunu ifade etti.

Güler, bu kararla birlikte Ferrero’nun Türkiye’de doğrudan alım, kırma ve ihracat yapamayacağını, bu düzenlemenin Rekabet Kurulu tarafından yeniden yapılacağını belirtti. Hukuki mücadelenin yanı sıra sahada da aktif olduklarını dile getiren Güler, FINVER Projesi kapsamında 1000 dönüme yakın bahçede doğrudan üretim yaptıklarını, bahçesine bakamayan üreticilere destek olduklarını ve 7000 kişilik iş gücüyle toplama organizasyonu yaparak hem verimi artırdıklarını hem de istihdam sağladıklarını vurguladı. Ayrıca, doku kültürüyle tek dallı fındıklar, prebiyotik ve aktif karbon projeleri, süperkritik akışkan teknolojisiyle değerli bileşenlerin ayrıştırılması gibi katma değerli çalışmalar da başlattıklarını söyledi.

“ARZ FAZLASI YALANI YIKILDI, GERÇEKLER GÜN YÜZÜNE ÇIKTI”

Başkan Güler, fındık sektöründe yıllardır devam eden “arz fazlası” algısının yanıltıcı olduğuna dikkat çekti. “Yıllardır Türkiye’de aynı ezber tekrar edildi: ‘Fındıkta arz fazlası var.’ Bu söylemle fiyatların düşmesi meşrulaştırılıyordu. Oysa bu yanıltıcı ve gerçek dışıydı. Gerçekte fındıkta arz fazlası yoktu. Ferrero’nun ve bazı çıkar gruplarının yönettiği bu algı operasyonu, fiyatları baskılamak için yıllarca sürdürüldü. Biz bu algıyı bilimsel verilerle yıktık,” ifadelerini kullandı. Güler, fındığın Karadeniz’in alın teri ve Türkiye’nin stratejik tarım ürünü olduğunu, bugün arz fazlası değil, kaliteli üretim ve sürdürülebilir verimlilik eksikliğinin sorun olarak karşımızda durduğunu belirtti.

“BU MESELE HEPİMİZİN MESELESİ”

Konuşmasını “Bu bir milli duruştur” sözleriyle tamamlayan Başkan Güler, üreticinin hakkını, rekabetçi ve adil bir sistemle korumakta kararlı olduklarının altını çizdi. Bu mücadele sayesinde yerli kırma fabrikalarının tehlikeye girmekten kurtulduğunu ve binlerce kadının işsiz kalmasının önüne geçildiğini belirtti. “Bu mesele hepimizin meselesi. Fındıkta artık oyun kurulmasına izin vermeyeceğiz. Bu kararla birlikte fındığın geleceği artık daha yerli ve daha adil temellere oturmuştur,” dedi.

Başkan Güler, bu önemli mücadelede başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Rekabet Kurumu’na, şirketlere, Ziraat Odalarına, Borsaya, bağımsız yargıya ve bu işe gönül ve destek veren herkese teşekkür ederek, kararın hayırlı olmasını diledi. Bu tarihi karar, Türk fındığının geleceği için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

reklam

YORUM YAP