Türkiye’nin sağlık turizminde küresel liderlik hedefi doğrultusunda yapılan yeni düzenlemeler, sektör bileşenleri tarafından ele alındı. “Türkiye Sağlık İhracatında Nasıl Lider Olur?” panelinde sağlık turizminde kalite, güven, adil ücretlendirme ve kayıt içi yapının güçlendirilmesi öncelikli alanlar olarak öne çıkarken, üç bakanlığın ortak eylem planı kapsamında KDV sadeleşmesi, sigorta standardı ve medikal vize pilot uygulaması gibi somut adımların hayata geçirilmesi ele alındı.
Türkiye’nin sağlık turizmi alanında küresel liderlik hedefiyle düzenlenen “Türkiye Sağlık İhracatında Nasıl Lider Olur?” başlıklı toplantıya, Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Komitesi Başkanı Prof. Dr. O. Gazi Yiğitbaşı, OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat, Ticaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar, Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, YAPDER Başkanı Celal Toprak, TÜRSAB Sağlık Komitesi Başkanı Elif Ural, Ticaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar katıldı.
YAPDER Başkanı Celal Toprak, “Türkiye Sağlık İhracatında Nasıl Lider Olur?” panelinde yaptığı konuşmada, sağlık turizmi sektörünün 20 milyar dolarlık gelir hedefini ancak kurumlar arası güçlü koordinasyon ve ortak vizyon ile yakalayabileceğini vurguladı
Toplantının ortak mesajı, “tek ses – tek marka – tek hedef” anlayışıyla hareket edilmesi gerektiği yönünde oldu. Katılımcılar, Türkiye’nin mevcut potansiyelini sürdürülebilir bir liderlik düzeyine taşıyabilmesi için güven, kalite, bütünleşik tanıtım ve insan kaynağına yatırım temelli bir dönüşüme ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekildi.
KALİTE, GÜVEN VE KOORDİNASYONA VURGU
Toplantının açılışında konuşan Hizmet İhracatçıları Birliği, Sağlık Komitesi Başkanı Prof. Dr. Gazi Yiğitbaşı, 20 milyar dolar hedefi herkesin ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı. Yiğitbaşı, “Sağlık turizmi başarısının yalnızca tedavi kalitesiyle değil, ülke güvenliği, şehir markası, uluslararası akreditasyon, nitelikli personel ve hasta deneyimiyle sağlanır” dedi.
Düzenlemelerde sektörün masada olmaması eleştirilerek daha kapsayıcı ve diyalog temelli politika geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Yiğitbaşı, “Ayrıca sağlık hizmetlerinde adil ücretlendirme, insan kaynağı planlaması ve bütünsel hastane yapısı (acil, laboratuvar, yoğun bakım entegrasyonu) öncelikli alanların olduğuna dikkat çekilmeli. SGK ve Maliye politikalarında angarya niteliğinde hizmetin önlenmesi, emeğin karşılığının ödenmesi gerektiği vurgulanırken hedef ülkelere kamu & özel kurumları ile ortak tanıtım ve etkinlik planlaması ile çalışma yapılması da gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
KAYIT İÇİ OYUNCULAR KORUNMALIDIR
OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat sağlık turizminin “hizmet ihracatı” olarak değerlendirilmesini ve bu nedenle Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyon korunması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de sağlık sisteminin en önemli sorununun kayıt dışı ve merdiven altı uygulamalar olduğunun altını çizen Bahat, sektörün “kayıt içi oyuncularını” koruyacak güçlü denetim ve teşvik mekanizmaları gereklidir” dedi.
Bahat, son olarak “az söz, çok iş” ilkesiyle somut eylem planlarının uygulanmasına vurgu yaptı.
“HEDEF KALICI OLMAK”
T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar ise Türkiye’nin artık sadece lider değil, liderliği kalıcı hale getiren bir ülke olma hedefinde olduğunu ifade etti. Kaçar, markalaşma, destinasyon imajı, sürdürülebilir memnuniyet ve tekrar ziyaret oranlarının öncelikli alanlar olduğunu vurgulayarak, yeni model önerisini “tek ülke – tek ses” ilkesiyle açıkladı.
Panelde konuşan YAPDER Başkanı Celal Toprak sağlık turizmi başta olmak üzere hizmet ihracatında kurumlar arası koordinasyon eksikliğine dikkat çekilerek, sektörün birlikte hareket etmesi halinde Türkiye’nin mevcut altyapısıyla 20 milyar dolarlık gelir hedefine kolayca ulaşabileceği vurguladı.
PANEL BULGULARI: 8 KRİTİK SORUN ALANI
Toplantı kapsamında yapılan panel ve çalıştaylarda, sektörün öncelikli sorun alanları şu başlıklarda toplandı:
-Estetik işlemlerde KDV oranı ve vergi uyuşmazlıkları,
-Teşvik ve akreditasyon süreçlerinde karmaşa,
-Hizmet ihracatçısına uygun olmayan yeşil pasaport eşikleri,
-Sigorta ürünlerinde standart eksikliği,
-Acenta-hastane işbirliklerinde kalite denetimi zayıflığı,
-Fiyat şeffaflığı ve itibar sorunları,
-Yabancı dil ve iletişim eksikliği,
-Yüksek operasyon maliyetleri nedeniyle finansal sürdürülebilirlik sorunu.
BAKANLIKLARIN POLİTİKA VE EYLEM ÖNERİLERİ
Bakanlıklar ve sektör temsilcileri tarafından geliştirilen çözüm önerileri, Türkiye’nin sağlık turizmi ekosistemini bütüncül biçimde güçlendirmeyi hedefliyor:
Sağlık Bakanlığı: Ulusal sağlık turizmi standardı, bağımsız denetçi sistemi ve 7/24 çok dilli hasta şikâyet hattı.
Ticaret Bakanlığı: Teşviklerin sadeleştirilmesi, sigorta standardı, Turquality programının sağlık modülüyle genişletilmesi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı: Entegre tanıtım stratejisi, medikal vize hattı ve hedef ülkelere yönelik roadshow programları.
Kısa vadede somut sonuç alınması amacıyla, üç bakanlık ve Hizmet İhracatçıları Birliği iş birliğiyle bir Ortak Çalışma Grubu kurulması kararlaştırıldı.
İLK 90 GÜN İÇİNDE:
-KDV sadeleşmesi için teknik not hazırlanacak,
-Sigorta standardı ve terim rehberi oluşturulacak,
-TÜSKA kriterleri yayımlanacak,
-Sağlık Tanıtım Grubu kurulacak,
-İGA ve SAW’da medikal vize pilot uygulaması başlatılacak.
BEKLENEN ETKİLER
Bu adımların hayata geçmesiyle birlikte, bir yıl içinde sağlık turisti sayısında %10–12 artış, kişi başı gelirde %15 yükseliş (1.900 $ → 2.200 $) ve pilot ülkelerde %20 büyüme hedefleniyor. Ayrıca Google puan ortalamasının 4.6’ya ulaşması ve şikâyet çözüm süresinin 72 saatin altına düşmesi bekleniyor.
TÜRKİYE’NİN İTİBAR VE GÜVEN SERMAYESİ
Toplantının sonunda tüm paydaşlar, Türkiye’nin sağlık ihracatında kalıcı liderlik için itibar, güven ve insan odaklı kalite yaklaşımının esas alınması gerektiğini vurguladı. Katılımcıların ortak talebi, Hizmet İhracatçıları Birliği’nin bu süreçte daha aktif, koordine edici ve stratejik bir rol üstlenmesi yönünde oldu.