Güven, kolay telaffuz ettiğimiz; kolay telaffuz ettiğimiz kadar da zor hissettiğimiz en önemli duygulardan. Kendine güvenmek, bulunduğun alana güvenmek, vatanına güvenmek, coğrafyana güvenmek.
İnanıyor muyuz? Güvenmek mi istiyoruz? Yoksa inanıp güvenemiyor muyuz?
Tüketici güven endeksi; bilimsel metotlarla tüketicilerin ekonomik durum ve ekonomiye ilişkin durum değerlendirmeleri, ileriye yönelik beklentileri, birikim, harcama ve tasarruf süreçlerine dair temel kanılarını içermektedir. 2023 genel seçimlerinin ardından piyasadaki dalgalanma süreci de artık tsunami etkisine dönüşmektedir. Durdurulamaz enflasyon yükselişi ile birlikte yaşanan tek düşüş Tüketici Güven Endeksi’nde oldu. TÜİK’in Merkez Bankası ile ortak hazırladığı endeks verilerine göre; mayıs ayında 91,1 olan tüketici güveni haziran ayında 85,1, Temmuz ayında ise 80,1 olarak sunuldu. Ağustos ayında ise 68 verisi ile yine tüylerimizi ürperten sonuçlarla karşı karşıya kaldık. 12 aylık genel ekonomik durum beklentisi ise yüzde 23’ün üzerinde düşüşte. 2023 genel seçimleri öncesinde yatay seyreden kur ve düşük faizler ile birlikte yükselen tüketici güven endeksi; seçim sonrasında atılan imzalarla dibi gördü. Kurlardaki artış, vergi bindirimleri, faizler, enflasyondaki yükseliş vatandaşın hem soluğunu hem de lokmasını kesti. Yerel seçimlerin yaklaşması ile birlikte vatandaşın güven duygusu ve coğrafyasıyla birlikte kendine dair inancı ne yönde değişir? Hep birlikte takip edeceğiz. Şimdilik; iyi seyirler.