Her sabah “b”indirimlerle uyandırılmaya alıştırılmışken bu kez gece yarısı darbe girişimli “b”indirimlerle uyutulmaya alıştırılıyoruz; hem de indirimlere kucak açmış beklerken. Renkli bir coğrafyamız var kabul edelim; rengarenk. Her gün nasıl haberlerle karşılaşacağımızı ve hangi vergiden nasibimizi alacağımızı heyecanla bekliyoruz. Bu heyecana ne kalp dayanıyor ne tansiyon ne de akıl sağlığı; veryansın etmek bile şatafat artık bu coğrafya için. Ne yapalım bir şekilde yuvarlana yuvarlana yaşamaya çalışıyoruz imasını yapıyor sayın milletvekillerimiz. Bağıra bağıra konuşmamız gereken yerde sessiz feryatlarla sıradanlaşıp susuyoruz. Dün TV yayınında İstanbul Milletvekili Sayın Özgür KARABAT’ın cesur açıklamalarına denk geldim. Kitaplarda iyilik yapan kimselere zenginlik vaat edilirken; sistemin bahşettiği fakirlikten dert yanıyordu. Türkiye’de tüketilen doğalgazın 99.08 ithal doğalgaz olmasına karşın vaatlerde yine yerli üretim “KARADENİZ” doğalgazı reklamlarının altını çizdi. “Kara”deniz doğalgazı “Kara” bir ambargoya dönüştü artık, geçmişler ola.
Birkaç gün önce ekonomiden bağımsız belki de algoritma olarak birebir ilişik bir açıklama ile uyandık; uyandık diyorum çünkü artık uyumamamız gerekiyor. Biliyorsunuz uzmanlar fazla uykunun beyinde bulunan nörotransmiterlerin dalgalanmasına neden olarak baş ağrısına yol açtığı, diyabet riskini arttırdığı ve kalp rahatsızlıklarını da tetiklediğini her seferinde dile getiriyor. Fakat bu yersiz heyecanlara kalp “dur” bile diyemiyor artık. Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: “Şimdi benim Milli Eğitim olarak birincil hedefim ne? Kız çocuklarının okullaşması sağlamak. O zaman veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli” gibi akıllarımıza durgunluk veren bir açıklama yaptı. Ben 3. kez okuduktan sonra idrak edebildim; malum zihnim milli, bilimsel, laik, karma ve uygulamalı eğitim sistemini mıh gibi kavramış. Yıllardır birçok engel konulmaya çalışılsa da bu eğitim sistemi üzerinde diretiyoruz. Sayın Bakan; burada çözüm kadınlara ayrı okullar açmak değil, aileyi ve toplumu bilinçlendirerek yaşanabilir seviyeye çıkarmayı amaçlamaktır. ..Ki sonra bu zihniyet kız çocuğunu hastaneye götürdüğünde “Kadın doktor istiyorum.” tarzı çelişkili ve trajikomik bir hale düşmesin.
Güzel günlere uyanmak ve sadece uyumak için uyku dileğiyle güzel ülkem.