Türk devletleri arasında ticaret, sanayi, yatırımlar, teknoloji, hizmetler ve diğer ekonomik alanları geliştirmek üzere düzenlenecek olan ve Türk devletlerinin iş dünyasındaki en büyük buluşması olmaya aday Türk Ticaret Fuarı öncesinde, alanında uzman isimler aynı masada buluştu. Türk Devletleri arasında yapılacak en ufak bir anlaşmanın bile çok büyük getirileri olacağına değinen liderler, Fuarın iş birlikleri açısından önemli olduğuna değindi.
Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin yüz ölçümü toplam 4,25 milyon metrekare. 157 milyon toplam nüfusa sahip bu ülkelerin ekonomik büyüklükleri ise 4 trilyon Dolar’ın üzerinde. Türk Devletleri Teşkilatı üyesi olan ülkeler dünya nüfusunun yüzde 2’sini oluştururken, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) yüzde 1,2’sini, dünya ticaret cirosunun da yüzde 2,5’ini oluşturuyor. Bu ekonomik büyüklüğü iş birlikleriyle taçlandırmak için ise ilk adım Türk Ticaret Fuarı ile atılıyor. 7-9 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) düzenlenecek Fuar öncesinde Türk dünyasından önemli isimler bir araya gelerek neler yapılması gerektiğini konuştu.
“BİZİM AİLEMİZ TÜRK DÜNYASIDIR”
Toplantının açılış konuşmasını Rok Uluslararası Danışmanlık Kurucusu ve Türk Ticaret Fuarı Organizatörü Aygün Aliyeva yaptı.
Aliyeva, “170 milyonluk nüfus ve 1,9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe sahip, doğu-batı arasında ticaretin kesişim noktasında bulunan Türk devletleri, zengin doğal kaynakları ve orta koridor olarak adlandırılan stratejik ticaret yolu üzerinde bulunmaları sebebiyle büyük fırsatlar sunuyor. Mevcut ekonomik potansiyelin artırılması, taraflar arasındaki entegrasyonun derinleşmesiyle mümkün hale gelebilecektir. Türk kimliği çatısı altında son 30 yıldır üst düzeyli ilişkiler geliştiren Türk devletleri gümrük, ticaret, turizm, eğitim, ulaşım ve bir çok alanda iş birliğine gidiyor. Özel sektör temsilcileri de sürecin dışında tutulmamalı, karşılıklı yatırım, proje ve yardım girişimleri farklı alanları kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Türk Ticaret Fuarı’nda ana amacımız, Türk devletlerinin iş insanlarının ekonomik ilişkilerini geliştirmek ve güçlendirmektir. Türk Ticaret Fuarı, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Özbekistan, Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında ticaret, sanayi, yatırımlar, teknoloji ve hizmetlerin geliştirilmesini amaçlayan, devlet kurumlarınca desteklenen bir platformdur” dedi.
Aliyeva, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Azerbaycan Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev’in dediği gibi, bizim ailemiz Türk dünyasıdır. Biz ortak çabalarımızla öyle yapmalıyız ki, Türk Devletleri Teşkilatı küresel arenada güç merkezi haline gelsin. Bunu ancak birlikte başarabiliriz” açıklamalarında bulundu.
“100 MİLYAR DOLAR İÇ TİCARETİMİZ OLMALI”
Türk dünyasının satın alma gücü paritesinin 4 trilyon Dolar’ın üzerinde olduğunu dile getiren Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ömer Kocaman, “Bu çok ciddi bir rakam. Nüfus 170 milyon, bu nüfusun en büyük parçası ise dinamik ve iyi yetişmiş insan kaynağı. İçeride birbirimizle ticaret maalesef iyi değil. Gerçek potansiyelimizi yansıtamıyoruz. Rakamlara baktığınız zaman kendi içimizdeki ticaret 50 milyar Dolar’a geldi. Son 2-3 sene içerisinde ciddi bir artış var ama yeterli değil. Çünkü bizim en az 100 milyar Dolar iç ticaretimiz olmalı. Aksakallar Konseyimiz birçok yeni proje üzerinde çalışıyor. Bunlardan biri de ortak alfabe. Bu kapsamda bir komisyon kuruldu. 34 harften oluşan ortak alfabe konusunda ümit verici gelişmeler var. Önümüzdeki dönemde Kazakistan ve Kırgızistan’ın bu konuda önemli adımlar atacağına inanıyoruz.”
DİLDE, İŞTE, FİKİRDE BİRLİK
Son olarak İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, işte, fikirde birlik” sözünü anımsatan Kocaman, “Artık bu sözle değil eylemle, fikirle, projeyle olmalı. Bunun belki de Türk dünyasında birliğin, beraberliğin en güzel vücuda geldiği teşkilat Türk Devletleri Teşkilatı. Bizler tarihte ilk defa gönüllülük esasında bir araya geldik. Hiçbir dayatma, zorlama, savaş, dış güç nedeniyle değil gönüllü olarak bir araya geldik; Türk Devletleri Teşkilatı’nı kurduk. Bugün ekonomiden siyasete, gençlikten turizme, ulaştırmadan enerjiye kadar birçok alanda proje üretiyoruz; iş birliği geliştiriyoruz” dedi.
“TÜRK DÜNYASINA DESTEK VERMEYE HAZIRIZ”
Toplantıda konuşan Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve YAPDER Başkanı Celal Toprak, Türk dünyasına dergi olarak da özel ilgi gösterdiklerini söyledi.
Toprak, “Türk dünyasını ve ticaretini çok önemsiyoruz. Biz de dergimizde Türk Dünyasına ilişkin bir dosya çalışması yapmıştık. Bir taraftan siyasi birliktelikle ilgili adımlar atılırken bir taraftan da işin ekonomik altyapısını oluşturmak için adımlar atılıyor. Biz de dergi olarak sekiz ülke arasındaki ilişkilerin daha iyi noktalara ulaşması için mutlaka ekonomik ilişkilerin daha sıklaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple de bu tür çalışmaların hepsine destek vermeye hazırız. Türk dünyasında aynı zamanda bir medya birlikteliği de kuruluyor. Bu oluşumu da desteklemeye çalıyoruz. Çünkü işin iletişim boyutunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. İletişim konusuna destek verdikçe bu işin daha da büyüyeceğine inanıyoruz” dedi.
Türk dünyasında kadının yerinin çok önemli olduğunu da hatırlatan Toprak, bu etkinliği bir kadının yapmasından dolayı çok mutlu olduğunu dile getirerek Aygün Aliyeva’ya teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.
“8 TÜRK DEVLETİ MUAZZAM BİR İNSAN VE DOĞAL KAYNAĞA SAHİP”
Uluslararası Türk İş Cemiyeti (UTİC) Başkanı Gökhan Türkeş Öngel, “Türk ve Türk’ün çevrelediği, tarihe sirayet ettirdiği alanları yazılı dünya tarihinden çıkarırsanız dünya tarihinin yazılmayacağını söylemek yanlış olmaz. 8 Türk devleti muazzam bir insan ve doğal kaynağa sahip. Bu büyük gücü, bu tür organizasyonlarla senkronize hale getirmeliyiz. Biz aynı boydan, aynı soydan gelen bir milletiz. Türk Devletleri Teşkilatı’nın dünyada oluşturacağı yansımanın yalnızca Türklerle ilgili olmadığının bilinmesi gerekir. Türkler dünyaya adil nizam verme gayesiyle yola çıktılar. Daha adil, daha yaşanabilir bir dünya olmasının Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulmasıyla mümkün olacağını dünyaya ifade edebilirsek eminim ki sömürülen Kuzey Amerika da, Afrika da, Orta Doğu da bize destek olacak” diye konuştu.
“KENDİ KENDİNE YETMEK NEDİR ÇOK İYİ BİLİYORUZ”
Oğuz Gıda CEO’su Enes Örer ise bu tür organizasyonların Türk birliğinin oluşması için önemli olduğunu dile getirerek, “Biz Oğuz Gıda olarak bir Türk markası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Yüzde 100 yerli ve milli sermayeyle ülkemizde iş yaparak 106 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Biz kendi kendine yetmek nedir çok iyi bilen bir milletiz” diye konuştu.